3359 sayılı sağlık hizmetleri temel kanunu
3359 sayılı sağlık hizmetleri temel kanunu Ne90'dan bulabilirsiniz
Titck - Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu
Söğütözü Mahallesi 2176.Sokak No:5 PK 06520 Çankaya/Ankara
T: +90 (312) 218 30 00
F: +90 (312) 218 34 60
Kep Adresimiz: [email protected]
Yazı kaynağı : www.titck.gov.tr
3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu
3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri
15 Mayıs 1987 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 19461
Kanun No: 3359
Kabul Tarihi: 07 Mayıs 1987
Amaç
Madde 1 – Bu Kanunun amacı; sağlık hizmetleriyle ilgili temel esasları düzenlemektir.
Kapsam
Madde 2 – Bu Kanun, Milli Savunma Bakanlığı hariç, bütün kamu kurum ve kuruluşları ile özel hukuk tüzel kişilerini ve gerçek kişileri kapsar.
Temel Esaslar
Madde 3 – Sağlık hizmetleriyle ilgili temel esaslar şunlardır:
a) Sağlık kurum ve kuruluşları yurt sathında eşit, kaliteli ve verimli hizmet sunacak şekilde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca, diğer ilgili bakanlıkların da görüşü alınarak planlanır, koordine edilir, mali yönden desteklenir ve geliştirilir.
b) Koruyucu sağlık hizmetlerine öncelik verilmek suretiyle kamu ve özel bütün sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesinde kaynak israfı ve atıl kapasiteye yol açılmaksızın gerektiğinde hizmet satın alınarak kaliteli hizmet arzı ve verimliliği esas alınır. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ilgili Bakanlığın muvafakatını alarak, kamu ve özel bütün sağlık kurum ve kuruluşlarına koruyucu sağlık hizmeti görevi verir ve bu kurum ve kuruluşların bütün sağlık hizmetlerini denetler.
c) Bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılması esastır. Sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesi bu esas içerisinde Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca düzenlenir. Bu düzenleme ilgili Bakanlığın görüşü alınarak yapılır. Gerek görüldüğünde özel sağlık kuruluşlarının her türlü ücret tarifeleri sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca onaylanır. Kamu kurum ve kuruluşlarına ait sağlık kuruluşları veya sağlık işletmelerinde verilen her türlü hizmetin fiyatları Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca tespit ve ilan edilir.
d) (Mülga: 31/5/2006-5510/106 md.)
e) Tesis edilecek eğitim, denetim, değerlendirme ve oto kontrol sistemi ile sağlık kuruluşlarının tespit edilen standart ve esaslar içinde hizmet vermesi sağlanır.
f) (Değişik: 24/3/2016-6698/30 md.) Herkesin sağlık durumunun takip edilebilmesi ve sağlık hizmetlerinin daha etkin ve hızlı şekilde yürütülmesi maksadıyla, Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarınca gerekli kayıt ve bildirim sistemi kurulur. Bu sistem, e-Devlet uygulamalarına uygun olarak elektronik ortamda da oluşturulabilir. Bu amaçla, Sağlık Bakanlığınca, bağlı kuruluşları da kapsayacak şekilde ülke çapında bilişim sistemi kurulabilir.
g) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı; sağlık ve yardımcı sağlık personelinin yurt düzeyinde dengeli dağılımını sağlamak üzere istihdam planlaması yapar, ülke ihtiyacına uygun nitelikli sağlık personeli yetiştirilmesi amacıyla hizmet öncesi eğitim programları için Yükseköğretim Kurulu ile koordinasyonu sağlar. Serbest ya da kamu kuruluşlarında mesleklerini icra eden sağlık ve yardımcı sağlık personeline hizmetiçi eğitim yaptırır. Bunu sağlamak amacıyla üniversitelerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile kamu kurum ve kuruluşlarının imkanlarından da yararlanır. Hizmetiçi eğitim programını ne şekilde ve hangi sürelerle yapılacağı Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca çıkartılacak yönetmelikte tespit edilir.
h) (İptal: Ana.Mah.19.4.1988 tarih ve E. 1987/16, K. 1988/8 sayılı kararıyla.)
i) Sağlık hizmetlerinin yurt çapında istenilen seviyeye ulaştırılması amacıyla; bakanlıklar seviyesinden en uçtaki hizmet birimine kadar kamu ve özel sağlık kuruluşları ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları arasında koordinasyon ve işbirliği yapılır. Sağlık kurum ve kuruluşları coğrafik ve fonksiyonel hizmet alanları, verecekleri hizmetler, yönetim, hizmet ilişki ve bağlantıları gibi konularda tespit edilen esaslara uymak ve verilen görevleri yapmakla yükümlüdürler. Çağdaş tıbbi bilgi ve teknolojinin ülkeye getirilmesi ve teşviki sağlanır.
j) Vatandaşların hastalıklardan korunma, sağlıklı çevre, beslenme, ana çocuk sağlığı ve aile planlaması ve benzeri konularda eğitilmeleri ve takipleri bütün kamu kuruluşlarının sorumluluğu, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, özel ve gönüllü kuruluşların işbirliği içerisinde gerçekleştirilir.
k) Koruyucu, teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde kullanılan ilaç, aşı, serum ve benzeri biyolojik maddelerin üretiminin ve kalitesinin teşvik ve temini esas olup, her türlü müstahzar, terkip, madde, malzeme, farmakope mamülleri, kozmetikler ve bunların üretiminde kullanılan ham ve yardımcı maddelerin ithal, ihraç, üretim, dağıtım ve tüketiminin, amaç dışı kullanılmak suretiyle fizik ve psişik bağımlılık yapan veya yapma ihtimali bulunan madde, ilaç, aşı, serum ve benzeri biyolojik maddeler ile diğer terkiplerin kontroluna, murakabesine ve bunların yurt içinde ve yurt dışında ücret karşılığı kalite kontrollerini yaptırmaya, özel mevzuata göre ruhsatlandırma, izin ve fiyat verme işlerini yürütmeye Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı yetkilidir.
Özel mevzuatına göre izin veya ruhsat alınmamış ilaç ve terkiplerin üretimi, ithali, satışı ile ruhsat veya izin alınmış dahi olsa ilaç ve terkiplerin bilimsel araştırma amacıyla Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ve ilgili kişinin rızası olmadan insan üzerinde kullanımı yasaktır.
l) (Ek: 30/5/1997 – KHK – 572/24 md.) Engelli çocuk doğumlarının önlenmesi için, gebelik öncesi ve gebelik döneminde tıbbi ve eğitsel çalışmalar yapılır. Yeni doğan bebeklerin metabolizma hastalıkları için gerekli olan testlerden, geçirilerek risk taşıyanların belirlenmesine ilişkin tedbirler alınır. (1)
m) (Ek: 1/7/2005-5378/34 md.) Rehabilite edici tıbbi hizmetlerde kullanılan yardımcı araç ve gereçleri üretmek amacıyla, kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişiler tarafından kurulacak kuruluşların açılış iznini vermeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir. Bu kurum ve kuruluşların açılış izninin verilmesine, üretim ve personel standardına, işleyiş ve denetimi ile daha önce açılmış olan kurum ve kuruluşların durumlarına ilişkin esaslar Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Teşkilatlanma
Madde 4 – Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı 3 üncü maddede sayılan hizmet ve esasları bu sistem içerisinde gerçekleştirmek üzere ülke çapında teşkilat kurar veya kurdurabilir.
(İkinci fıkra iptal: Ana.Mah. 19.4.1988 tarih ve E. 1987/16, K. 1988/8 sayılı Kararıyla.)
–––––––––––––––––
(1) 25/4/2013 tarihli ve 6462 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle, bu bentte yer alan “Özürlü” ibaresi “Engelli” şeklinde değiştirilmiştir.
Sağlık İşletmesi
Madde 5 – (Mülga: 11/10/2011-KHK-663/58 md.)
Sağlık İşletmesi ile İlgili Diğer Personel
Madde 6 – (Mülga: 11/10/2011-KHK-663/58 md.)
Sözleşmeli Personel
Madde 7 – (Mülga: 11/10/2011-KHK-663/58 md.)
Tedavi Masraflarının Tahsili
Madde 8 – (Mülga: 11/10/2011-KHK-663/58 md.)
Yönetmelikler
Madde 9 – a) (Mülga: 11/10/2011-KHK-663/58 md.)
b) Hizmet ve ilaç alma, ilgili kurum ve kuruluşlara ait araç, gereç ve malzemelerin kiralanması, devri, gayrimenkullerin kiralanması; [(…) (1)] tıbbi araç, gereç ve malzeme yönünden standardı ile tıbbi araç ve gereçlerin alımında teknik şartnamelerin hazırlanmasındaki kıstasların belirlenmesi; Maliye ve Gümrük, ilgili Bakanlıklar ve Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca müştereken,
c) Bütün kamu ve özel sağlık kuruluşlarının tesis, hizmet, personel, kıstaslarını belirlemeye, sağlık kurum ve kuruluşlarını sınıflandırmaya ve sınıflarının değiştirilmesine, sağlık kuruluşlarının amaca uygun olarak teşkilatlanmalarına, sağlık hizmet zinciri oluşturulmasına, hizmet içi eğitim usul ve esasları ile sağlık kurum ve kuruluşlarının koordineli çalışma ve hizmet standartlarının tespiti ve denetimi ile bu Kanunla ilgili diğer hususlar Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığınca, çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.
Tamamı İçin Tıklayınız – Güncelleme 23/06/2022
Yazı kaynağı : www.alomaliye.com
Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Hakkında Türk Tabipleri Birliği Görüş ve Önerileri | Ankara Tabip Odası
Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi Hakkında
Türk Tabipleri Birliği Görüş ve Önerileri
(Sağlıkta şiddetle ilgili 8 Nisan 2020 günü TBMM'ye sunulan Kanun teklifi hakkında TTB Görüş ve Önerileri)
Sağlıkta şiddetin son bulması hekimlerin en temel talebidir. Uzun yıllardır önleyici, caydırıcı bir düzenlemenin yaşama geçmesi için mücadele veriyoruz. Bu bağlamda sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik olarak 8.4.2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulan “Sağlık Hizmetleri Temel Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” olumlu bir adımdır. Sunulan teklifin kamu sağlığını ve bu kapsamda sağlık çalışanlarının sağlığını korumak bakımından Birliğimiz tarafından incelenmiş, değerlendirmelerimiz ve teklifin iyileştirilmesine yönelik önerilerimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altındaki bütün milletvekillerine sunulmuştur.
Değerlendirme:
Kanun teklifi ile 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri temel kanununun ek 12. Maddesinde ilave bir düzenleme yapılmakta, kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sebebiyle işlenen; kasten yaralama, tehdit, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarına karşı verilecek cezaların;
Bu kapsamda hapis cezalarının ertelenmemesi ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına yönelik düzenlemeler cezasızlık sonucunun değiştirilmesi bakımından bütünüyle katıldığımız düzenlemelerdir. Böylece kamu sağlığını, sağlık çalışanlarının sağlığını bozan, sağlık çalışanlarının çalışma motivasyonunu kıran, çalışma barışını bozan eylemlerin, caydırıcılık yolu ile önlenmesine yönelik önemli bir adım atılmış olacaktır.
Kasten yaralama, tehdit, hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarının sağlık personeline karşı işlenmesi halinde, cezada artış öngören düzenleme ile ilişkili her suç maddesine yönelik önerilerimiz ve söz konusu suçların mağduru olan sağlık çalışanlarının görevden çekilebilmesine yönelik fıkraya ilişkin düzenlemelerin iyileştirilmesine yönelik önerilerimize aşağıda yer verilmektedir
Öneriler:
Teklif kapsamında yer alan Türk Ceza Kanunundaki dört suç türünden ikisi olan kasten yaralama ve hakaret suçlarında, suçun kamu görevlisine karşı işlenmesi hali, ağırlaştırıcı neden olarak kabul edilmiştir. Görevi yaptırmamak için direnme suçu ise kamu görevlilerine karşı işlenebilen bir suçtur.
Bilindiği üzere özel sağlık kuruluşlarında çalışanlar, 3359 Sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunun Ek 12. Maddesinin ikinci fıkrası uyarınca, görevleriyle bağlantılı olarak kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanmasında kamu görevlisi sayılır. Ancak uygulamada kimi yargı kararlarında özel sağlık kuruluşlarında çalışanlar Türk Ceza Kanunun uygulanmasında kamu görevlisi sayılmamaktadır. Umuyoruz bu düzenlemelerle birlikte uygulamadaki bu farklılıklar ortadan kaldırılır.
1- Türk Ceza Kanunun kasten yaralama suçunun düzenlendiği 86. Maddesi yönünden:
Suçun yalın halinin cezası bir yıldan üç yıla kadar hapis, yaralamanın basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması hâlinde, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasıdır. Aynı maddenin (3) üncü fıkrasının (c) bendi uyarınca eğer suç, kamu görevi nedeniyle işlenmiş ise şikayet aranmadan suçun kovuşturulacağı ve verilecek cezanın yarı oranında arttırılacağı düzenlenmiştir.
Teklifte ise sağlık personeline karşı işlenmiş olması halinde ikinci bir ağırlaştırma nedeni kabul edilerek yarı oranında daha arttırılması düzenlenmektedir.
Öneri: Yasama tekniği açısından bu suçun sağlık personeline karşı işlenmiş olması halinde 86. Maddenin (3) üncü fıkrasının (c) bendinde düzenlenen cezanın artış oranının bir katı oranında arttırılacağı yönünde bir düzenleme yapılması önerilmektedir. Böylece iki kez yerine, bir kez amaçlanan oranda ceza artışına yönelik düzenlemenin yapılmasının uygun olabileceği düşünülmektedir.
2- Türk Ceza Kanununun hakaret suçunun düzenlendiği 125. maddesi yönünden:
Bu maddede düzenlenen suçun yalın halinde, failin üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılacağı; kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, işlenmesi halinde, cezanın alt sınırının bir yıldan az olamayacağı düzenlenmiştir.
Teklifte, sağlık personeline karşı işlenmiş olması halinde ikinci bir ağırlaştırma nedeni kabul edilerek yarı oranında daha arttırılması düzenlenmektedir.
Öneri: Tıpkı yaralama suçunda olduğu gibi, yasama tekniği açısından söz konusu fıkradaki kamu görevlisinin sağlık personeli olması halinde verilecek cezanın bir katı oranında arttırılacağı yönünde bir düzenleme yapılarak iki kez yerine bir kez, teklif ile amaçlanan oranda artış önerilmektedir.
3- Türk Ceza Kanununun tehdit suçunun düzenlendiği 106. maddesinde yönünden:
Maddede düzenlenen suçun yalın halinde, failinaltı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı düzenlenmiştir. Malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte ise, mağdurun şikayeti üzerine, altı aya kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunacağı, silahla, imzasız mektupla veya özel işaretlerle, birden fazla kişi tarafından birlikte İşlenmesi halinde, fail hakkında iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunacağı düzenlenmiştir.
Teklifte, suçun yalın ve nitelikli hallerine ilişkin cezaların yarı oranında arttırılacağı öngörülmektedir.
Öneri: Bu madde yönünden teklifin artışa ilişkin düzenlemesinin bir katı olarak değiştirilmesini öneriyoruz.
4- Türk Ceza Kanununun görevi yaptırmamak için direnme suçunun düzenlendiği 265. maddesi yönünden:
Maddede düzenlenen suçun yalın halinde failin altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı, suçun yargı görevi yapan kişilere karşı işlenmesi halinde, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunacağı düzenlenmiştir.
Teklifte bu suçun sağlık personeline karşı işlenmesi halinde suçun yalın halinden verilecek cezanın yarı oranında arttırılması yönünde düzenleme yapılmıştır.
Öneri: Sağlık personeline karşı işlenen bu suçun tıpkı yargı görevini yapan kişilerde olduğu gibi suçun alt ve üst sınırının 2-4 yıl arasında olacak şekilde değişiklik yapılmasını önermekteyiz.
5- Suçun mağduru olan Sağlık Personelinin Hizmetten Çekilmesine İlişkin Fıkra Yönünden:
Teklifte “Şiddetin vuku bulduğu sağlık kuruluşunda, faile veya yakınına mağdurun verdiği hizmeti verebilecek başka sağlık personeli bulunması halinde hizmet diğer personel tarafından verilir” düzenlemesi yer almaktadır. Düzenlemede şiddeti uygulayanların bazen hastalar, genellikle hasta yakınları olduğu dikkate alınarak; bunların şiddete başvurması halinde, sağlık durumlarının acil sağlık hizmeti kapsamında olup olmadığı, bulunulan yerde bir başka sağlık kuruluşuna başvuru olanağının olup olmadığı gibi unsurlar dikkate alınmamıştır.
454 sıra sayılı ocak 2013 tarihli, “TBMM Sağlık Çalışanlarına Yönelik Artan Şiddet Olaylarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Raporu”nda, şiddet mağduru sağlık personelinin hizmetten çekilme hakkına ilişkin olarak dünyadan pek çok ülkenin bu konudaki düzenlemeleri incelenmiştir. Örneğin Almanya, Fransa, Avusturya, İsveç, Kanada gibi ülkeler başta olmak üzere pek çok ülkede şiddete maruz kalan sağlık personelinin acil durumlar dışında hizmetten çekilme hakkı vardır. Tıbbi Deontoloji Tüzüğünde de acil durumlar dışında hekimin hastasının tedavisinden çekilme hakkı düzenlenmiş bulunmaktadır.
TBMM Araştırma Komisyonu Raporunun 31 numaralı önerisi dedünya ülke örneklerine uygun olarak “Şiddete maruz kalan sağlık personelinin hizmetten çekilme hakkının olduğu konusunda halkın bilgilendirilmesi sağlanmalıdır. Hizmetten çekilme hakkının sadece hekimleri değil diğer sağlık çalışanlarını da kapsadığı vurgulanmalıdır” denilmiştir.
Şiddet mağduru sağlık personelinin sağlık durumu acil olmayan faile ya da yakınına gereğince sağlık hizmeti vermesi beklenemez. Ayrıca kimi zaman aynı sağlık kuruluşunda bir başka sağlık personeline yönlendirilmesi halinde çatışma ortamı ve sağlık personeline şiddet riski sürebilmektedir. Bu nedenle varsa bir başka sağlık kuruluşuna yönlendirilmesi şiddet riskinin ortadan kaldırılması için önem taşımaktadır.
Öneri: Düzenlemenin, aynı görevi yapabilecek başka sağlık personeli bulunup bulunmamasına bakılmaksızın acil durumlar dışında şiddet mağduru sağlık personelinin sağlık hizmetinden çekilme hakkının açıkça düzenleneceği şekilde değiştirilmesi, acil olmayan hastaya varsa aynı sağlık kurumunda bir başka sağlık personeli veya bir başka sağlık kurumu tarafından sağlık hizmeti almak üzere yönlendirileceği yönünde düzenleme yapılması önerilmektedir. Teklifin “Şiddetin vuku bulduğu sağlık kuruluşunda, şiddet mağduru sağlık personeli, sağlık hizmeti verebilecek durumda olsa dahi acil durumlar dışında faile ya da yakınına sağlık hizmeti vermekten çekilme hakkına sahiptir. Acil durumlar dışında, faile veya yakını, aynı kurumda bir başka sağlık personeline veya bir başka sağlık kuruluşuna sağlık hizmeti verilebilmesi için yönlendirilir” şeklinde sunulması uygun olacaktır.
Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi
Yazı kaynağı : ato.org.tr
Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nda Önemli Değişiklik
1. 27 Mayıs 2022 tarih ve 31848 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7406 sayılı Kanunla, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na Ek Madde 18 ve Geçici Madde 13 eklenmiş bulunmaktadır.
2. Yapılan değişiklikleri öncelikle özetle aktaracak olursak;
(a) Ek Madde 18’de esas olarak, Mesleki Sorumluluk Kurulu’nun;
(i) Hekim ile diğer sağlık mensupları hakkında soruşturma izni vermesi,
(ii) İdare tarafından ödenen tazminattan dolayı ilgilisine rücu edilmesi konusunda karar vermesi ile,
(iii) Mesleki Sorumluluk Kurulu’nun kuruluş ve çalışma usulleri,
(b) Geçici Madde 13’te ise; Ek Madde 18’de getirilen değişikliklerin kanunun yayımlandığı tarihte kesinleşen soruşturmalara uygulanmayacağı kurala bağlanılırken, hali hazırda görülmekte olan rücu davaları bakımından ise Mesleki Sorumluluk Kurulu’na başvuru şartı getirilmiştir.
3. Ek Madde 18’de getirilen kurallar aktarılacak olursa;
(a) Yükseköğretim Kanununun 53’üncü maddesinde yer alan soruşturma usulüne tabi olanlar hariç olmak üzere,
(i) Kamu veya özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının,
(ii) Sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle,
(iii) Yapılan soruşturmalar hakkında 2/12/1999 tarihli ve 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
(iv) Soruşturma izni, Sağlık Bakanlığı bünyesinde kurulan Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından verilir.
(v) Mesleki Sorumluluk Kurulu, özel sağlık kurum ve kuruluşları ve vakıf üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensupları bakımından il sağlık müdürlüklerinde görevli başkan veya yardımcılarını da ön inceleme yapmak üzere görevlendirebilir.
(vi) Soruşturma izni verilmesine ilişkin 4483 sayılı Kanunun 7’nci maddesindeki süreler, iki kat olarak uygulanır.
(vii) Mesleki Sorumluluk Kurulunun kararlarına karşı Ankara Bölge İdare Mahkemesine itiraz edilebilir.
(b) Kamu kurum ve kuruluşları ve Devlet üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının,
(i) Sağlık mesleğinin icrası kapsamında yaptıkları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından ödenen tazminattan dolayı ilgilisine rücu edilip edilmeyeceğine,
(ii) Rücu miktarına,
(iii) İlgilinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle görevini kötüye kullanıp kullanmadığı ve kusur durumu gözetilerek Mesleki Sorumluluk Kurulu tarafından bir yıl içinde karar verilir.
(c) Mesleki Sorumluluk Kurulu, Sağlık Bakanı tarafından belirlenen;
(i) Bakan yardımcısı,
(ii) Sağlık Hizmetleri, Kamu Hastaneleri, Hukuk Hizmetleri, Yönetim Hizmetleri genel müdürleri veya yardımcıları,
(iii) Profesör veya doçent unvanlı biri dâhilî, diğeri cerrahi branştan iki hekim olmak üzere yedi üyeden oluşur. Mesleki Sorumluluk Kurulunun başkanı Bakan yardımcısıdır. (c) bendi uyarınca belirlenen üyelerin görev süresi iki yıldır.
(iv) Mesleki Sorumluluk Kurulu, üye tam sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve üye tam sayısının salt çoğunluğuyla karar alır. Oylamalarda çekimser oy kullanılamaz.
(v) Sağlık Bakanı gelen işin niteliği ve sayısına göre, başka bir Bakan yardımcısının başkanlığında üçüncü fıkrada gösterilenlerden, yeni kurullar oluşturabilir.
(vi) Mesleki Sorumluluk Kurulu üyeleri, ikinci fıkra kapsamında verdikleri kararlar sebebiyle görevinin gereklerine aykırı hareket ettiklerinin kesinleşmiş bir ceza mahkemesi kararıyla tespit edilmesi dışında mali ve idari yönden sorumlu tutulamaz.
(vii) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Sağlık Bakanlığı tarafından yürürlüğe konulan yönetmelikle belirlenir.”
4. Geçici Madde 13’te getirilen kurallar aktarılacak olursa;
(a) Ek 18 inci maddenin birinci fıkrası hükümleri, 4483 sayılı Kanun hükümleri uyarınca haklarında kesinleşmiş bir soruşturma izni verilenler bakımından uygulanmaz ve soruşturma veya kovuşturmalara devam olunur.
(b) Kamu kurum ve kuruluşları ve Devlet üniversitelerinde görev yapan hekim ve diş hekimleri ile diğer sağlık meslek mensuplarının sağlık mesleğinin icrası kapsamında yapmış oldukları muayene, teşhis ve tedaviye ilişkin tıbbi işlem ve uygulamalar nedeniyle idare tarafından ödenen tazminattan dolayı açılan rücu davalarından, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yargılaması devam edenler bakımından ek 18 inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca karar verilmek üzere Mesleki Sorumluluk Kuruluna başvurması için davacıya iki aylık süre verilir.
(c) Başvuru yapılmaması hâlinde dava usulden reddedilir.
(d) Bu durumda yargılama gideri taraflar üzerinde bırakılır ve davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmez.
Ref. 27 Mayıs 2022 tarih ve 31848 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7406 sayılı Kanun
Yazı kaynağı : kayacaglayan.av.tr
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.