düzenli türk ordusunun kuruluşu nasıl ne zaman olmuştur sonuçları nelerdir
düzenli türk ordusunun kuruluşu nasıl ne zaman olmuştur sonuçları nelerdir Ne90'dan bulabilirsiniz
Düzenli Ordu Ne Zaman Kuruldu? Düzenli Ordunun İlk Zaferi
Düzenli Ordu Ne Zaman Kuruldu? Düzenli Ordu, TBMM’de Kuva-yı Milliye’nin ortadan kaldırılmasını öngören 27 Aralık 1920 tarihli karar sonrasında kuruldu.
Bu yazımızda Düzenli ordu ne zaman, nerede, niçin ve nasıl kurulmuştur? Düzenli ordunun kurulma amacı ve gerekçesi nedir? Düzenli ordu hangi birliklerden oluşmaktadır? Ordunun komutanı kimdir? sorularını yanıtladık.
Düzenli Ordu Nedir?
Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı Devleti’nin imzaladığı Mondros Ateşkes Anlaşması ile ordu dağıtılmıştı. Ateşkes sonrasında Anadolu’da başlayan işgallere Kuva-yi Milliye direniyordu, ancak kesin bir sonuç elde edemiyordu. Düzenli Ordu, Anadolu’da otoritenin sağlanması ve işgalcilerin yurttan çıkarılabilmesi için TBMM tarafından 1920 sonlarında ve 1921 başlarında kurulan ordunun adıdır.
Düzenli Ordu Neden Kuruldu?
1. Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Mondros Ateşkesi ile Osmanlı’nın askeri yapısı büyük ölçüde itilaf devletleri kontrolü altına girdi. Resmi olarak İtilaf Devletleri Osmanlı askeriyesinde büyük bir otoriteye sahip oldu. Ordular dağıtıldı, karakol asker sayıları kısıtlandı. Anadolu’nun güvenliği çok büyük ölçüde yok edildi. Bu antlaşmanın getirisi olan güvenlik problemleri ile birlikte Anadolu’da herhangi siyasi bir askeri birlik kalmadı. Anadolu tam anlamıyla güvenliksiz biçimde işgalleri bekler oldu.
Kısa süre içerisinde Yunanlar, Fransızlar, İtalyanlar ve diğer İtilaf Devletleri Doğu, Batı ve Güney cephelerinin açılmasını sağlayan, işgallerini gerçekleştirdiler. Pek çok Osmanlı ili korumasız bir şekilde yabancı devletlerin kontrolü altına geçti.
Osmanlı halkı ve ordudan dağıtılan askerler, halk birlikleri olan Kuvayi Milliye örgütlerini oluşturdular. Bu örgütler, askeri bilgi birikime sahip olmayan, düzensiz, vatan sevgisi ile elinden geldiğinde düşmana zarar vererek kendi topraklarını korumaya çalışan insanlardan ibaretti. Kuvayi milliye örgütleri sayıca fazla olsa da birlik halinde hareket etmemek ile birlikte herhangi bir merkeze de bağlı değillerdi. Bu durum, Anadolu’da pek çok askeri örgütün baş göstermesine sebep oldu. Düzenli ordu kurulmadan önce halk düşmana karşı kendi direnişini oluşturdu.
Kısaca Anadolu’da Osmanlı’nın bütün askeri gücü yok edildikten sonra Anadolu’nun güvenliğinin sağlanması amacıyla halkın oluşturduğu birlikler düzensiz ve kontrol edilmesi çok güç olduğundan dolayı, birlik halinde ve modern askeri düzene sahip düşmanın ilerleyişini durduramayan, sadece yavaşlatabilen bu örgütlerin bir araya gelerek tek merkezden kontrol edilen düzenli bir ordu kurulması gerekliydi. Büyük Millet Meclisi bu ordunun kurulması gerektiğine karar verdi ve düzenli ordu kurulmaya başlandı.
Düzenli Ordu Ne Zaman Kuruldu?
Düzenli Ordu, TBMM’de Kuva-yı Milliye’nin ortadan kaldırılmasını öngören 27 Aralık 1920 tarihli karar sonrasında kuruldu.
Yukarıda belirtilen tüm bu nedenlerden dolayı 16 Mayıs 1920’de Kuvayi Milliye örgütlerinin düzenli orduya katılmaları, bu ordunun Millî Savunma Bakanlığına bağlanarak yemek ve cephane ihtiyaçlarının bakanlık tarafından karşılanmasına yönelik karar alındı. Bu karar düzenli orduya geçişin ilk aşaması oldu.
Arından 24 Ekim tarihinde Kuvayi Milliye örgütleri ile beraber Batı Cephesi’nde Yunan’a karşı savaşan Batı Cephesi Komutanı Ali Fuat Paşa’nın Yunan birlikleri üzerine yaptığı taarruzun başarısız olması ile birlikte düzenli ordunun gerekliliği kesinleşmiş oldu. Düşman işgalinin ancak düzenli bir ordu ile gerçekleşeceği inancı pekişti ve çalışmalar hızlandı. Ardından Batı Cephesi Batı ve Güney olarak ikiye bölündü. Bütün Kuvayi Milliye birliklerinin düzenli orduya katılması zorunluluk haline getirildi.
Düzenli Orduya Karşı Çıkan Ayaklanmalar
Düzenli orduya geçiş ile birlikte birliklerini teslim ederek kendi siyasi ve askeri gücünün azalacağına inanan bazı Kuvayi Milliye komutanları düzenli ordu kararına karşı çıktı. TBMM otoritesini kabul etmeyen Çerkez Ethem ve Demirci Mehmet Efe düzenli orduya karşı çıktı. Uzun süren görüşmelere rağmen ikna olmayan bu önemli komutanlar en sonunda TBMM’ye karşı ayaklandılar. Düzenli ordu Batı’da hem Yunan birlikleri ile çarpışırken hem de Demirci Mehmet Efe ve Çerkez Ethem birliklerine karşı savaşmak zorunda kaldı. Bir süre sonra Çerkez Ethem Yunan ile iş birliği yaparak ordusunu dağıtan ülke dışında çıkarken Mehmet Efe geri çekilerek af dilemiştir.
Sonuç olarak TBMM ayaklanmaları bastırsa da Millî Mücadele’de aynı amaç uğruna savaştıkları Kuvayi Milliye komutanları ile savaşmışlardır. Düzenli ordu ile onları hedef almak zorunda kalmışlardır. Bu durum hem TBMM’nin hem de düzenli ordunun gücünü azaltırken, Millî Mücadele motivasyonuna zarar vermiştir. Aynı zamanda ordunun kurulması hızını da etkilemiştir.
Düzenli Ordunun İlk Zaferi
Düzenli Ordunun İlk Zaferi: 6-11 Ocak 1921 tarihleri arasında gerçekleşen Birinci İnönü Savaşı‘dır.
Kuvayi Milliye örgütlerinin art arda yenilgilerinden sonra uzun çabalar, isyanlar ve zorluklar ile kurulan düzenli ordu, İsmet İnönü komutasında İnönü’de Yunan askerleri ile karşılaşmıştır. Millî Mücadele’nin gidişatı ve TBMM’nin devamlılığı için çok önemli olan bu savaşta, Yunan ordusu geri çekilmek zorunda kalmıştır. Bu muharebe ile düzenli ordu ilk zaferini kazanmıştır. Bu zafer ile beraber, Yunan ilerleyişi durdurulmuştur.
Bu galibiyet ile düzenli ordu kararını ne kadar doğru olduğu bütün halk tarafından görülmüştür. Milli Mücadele’ye olan inanç artmıştır. Ek olarak yabancı medya ve basın TBMM’yi tanımıştır. TBMM kamuoyunda önemli bir yere sahip olmuştur. Mustafa Kemal zaferin önemini ve büyüklüğünü aşağıdaki sözleri ile ifade etmiştir: “Yeni Türkiye Devleti’nin küçük, fakat millî ülkülü genç ordusu, en dar bir hesapla üç kat üstün düşmanı İnönü Meydan Muharebesi’nde mağlup etti. Strateji sanatının en nazik icraatını isabetle uyguladı. İç hatların kullanılmasında harp tarihine parlak bir misal yazdı.” Bu sözlere baktığımızda düzenli ordunun çok iyi yönetildiği askeri olarak kendisinden güçlü rakibinin yenerek üstün bir başarı gösterdiğini ve milli mücadeleye olan inancı büyük ölçüde arttırdığı görülmüştür.
Birinci İnönü Muharebesi’nden sonra güç kazanan düzenli ordu sırası ile tekrar İnönü’de mevzi alarak Yunan’a karşı savaş kazanmıştır. Buna da 2. İnönü Muharebesi denilmiştir. Ardından Kütahya Eskişehir mevziisinde önemli bir kayıp yaşayan bu ordu, Sakarya’da 21 gün süren bir meydan muharebesi yapmıştır. Yunan’a çok büyük kayıplar yaşatarak, çok büyük bir zafer kazanmıştır. Ardından bir yıl bu ordu toparlanmak için beklemiştir. Yunan savunma mevzilerini çok hızlı bir sürede aşarak Büyük Taarruz ile düşmanı yurttan atmıştır.
Savaşları incelediğimde düzenli ordu çok kısa bir zaman diliminde kurulmuş, pek çok savaşa girmiştir. Kendisinden genellikle çok daha güçlü düşmanı karşısında önemli galibiyetler alarak tüm dünyaya adını duyurmuştur. Milli Mücadele sürecinde Batı’da kurulan düzenli ordu, Doğu’da Kazım Karabekir’in dağıtmadığı Osmanlı ordusu savaşmıştır. Düzenli ordusuz kazanılan cephe güney cephesidir. Bu cephede Kuvayi Millîyenin üstün başarısı ve İnönü savaşlarından sonra Fransız ve İtalyanlar Anadolu işgallerine sıcak bakmamamıştır. Böylelikle Güney cephesi işgalden kurtulmuştur.
Düzenli Ordunun Önemi
Sonuç olarak düzenli ordu, Anadolu’da herhangi bir siyasi askeri birliğin, ordunun bulunmadı. Tamamen Anadolu’nun işgallere açık olduğu zamanlarda TBMM’nin kararı ile oluşturulmuştur. Oluşmuş sürecinde sancılı zamanlar geçirilmiş, isyanlar, kıtlıklar yaşanmıştır. Buna rağmen TBMM’nin, Mustafa Kemal’in ve diğer ordu komutanlarının askeri bilgisi, yönetim başarısı ve diğer etkenler sonucunda düzenli ordu ilk iki savaşında büyük başarılar elde etmiştir. Halkın güveninin ardından desteğini kazanarak gün geçtikçe daha güçlü ve büyük hal gelmiştir. Arından kaybettiği Kütahya Eskişehir muharebeleri ile büyük bir gerileme yaşamış, Sakarya’da ölüm kalım savaşına çıkmıştır. Kazandığı zaferler ve üstün başarı ile bütün dünyanın saygısını kazanarak, işgalleri durdurmuştur.
Düzenli ordunun askeri zaferleri, TBMM’nin başarılı diplomatik ilişkileri ve masada kazanılan zaferler ile pekiştirilmiştir. Anadolu’nun Türk yurdu olarak kalması kesinleşmiştir.
Yazı kaynağı : derstarih.com
Düzenli Ordunun Kurulması - Atatürk Ansiklopedisi
Mondros Mütarekesi’nin uygulanışıyla birlikte başlayan işgaller karşısında Türk milleti silahlı gruplar oluşturarak örgütlenmeye başlamıştır. Genel olarak Kuva-yı Milliye denilen silahlı direniş örgütleri düzenli ordu biçiminde olmayıp; tümen, alay, tabur ve bölük olarak sistemli bir şekilde yapılanmış değildi. Kuvayı Milliye, kendi bölgesindeki halkın can, mal, ve namus güvenliklerini korumayı amaçlamıştır. Bu kuvvetler, Batı Anadolu ile Güney Doğu Anadolu ve Akdeniz bölgesinde oluşturulmuştu. Sivas Kongresi sırasında Batı Anadolu’daki Kuva-yı Milliye’nin bir kumandana bağlanması konusunda alınan karar, kongre adına Mustafa Kemal tarafından 9 Eylül 1919’da Ankara’daki Ali Fuat Paşa’ya bildirmiştir. Buna göre Ali Fuat Paşa, Batı Anadolu Umum Kuvayı Milliye Kumandanlığına getirilmiş ve o’nun Aydın Kuvayı Milliyesi’ne güçlü bir kumandan tayin etmesi de isteniyordu. Kuvayı Milliye’nin her türlü gereksinimleri bölge halkı tarafından çoğu kez de Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri kanalıyla karşılanıyordu. Öte yandan Mustafa Kemal ile İsmet İnönü arasında yapılan görüşmelerde 1920 yılının Ocak-Şubat aylarında Ankara’da yapılan toplantılarda ordunun kurulması, büyük silahlı çatışmalara hazırlanılması kararları alınmıştır. 16 Mayıs 1920 tarihinde Büyük Millet Meclisi Hükûmeti aldığı kararla Kuva-yı Milliye’yi Müdafaa-i Milliye teşkilatına bağlıyor, ihtiyaçlarının hükümetçe karşılanacağını kabul ediyordu. 26.6.1920 tarihinde Mustafa Kemal tarafından Batı Cephesi Kumandanlığına Ali Fuat Paşa atanmış, bunu Adana Cephesi Kumandanlığı Selahaddin Adil’in atanması izlemiştir. Daha sonra Adana Cephesi Kumandanlığına 9 Aralık 1920 tarihinde İkinci Kolordu Kumandanlığına çevrilmiştir. Böylece Ankara Hükûmeti, cepheler oluşturarak hızla düzenli askerî örgütlenmeye yönelmiştir. Düzenli ordu kurulması konusundaki bu gelişmelerle birlikte “Kuvayı Milliye mi? Muntazam Ordu mu? Nizamî Kuvvetler mi? Mahalli Milis Kuvvetleri mi?” biçiminde ortaya çıkan düşünce ayrılıkları ortaya çıkmış, bunlar meclis içi ve dışı tartışmalara neden olmuştur. Düzenli ordunun subay ihtiyacını karşılamak amacıyla 1 Temmuz 1920 tarihinde Ankara’da Abidinpaşa Köşkü’nde çeşitli sınıf subay adayları talimgâhı açılmıştı. İstanbul’dan kaçıp gelen Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri burada eğitilmiştir. 24 Ekim 1920 tarihinde Yunanlılara karşı yapılan Gediz Taarruzu’nun Çerkez Ethem Kuvvetleri (Kuvayı Seyyare)’nin tutumu nedeniyle kaybedilmesi, düzenli orduya geçiş konusunda dönüm noktası olmuştur. 8 Kasım 1920 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla Batı Cephesi ikiye ayrılmış, kumandanlıklara İsmet (İnönü) ve Refet (Bele) beyler getirilmiştir. Bu yapılanmayla düzenli ordunun kurulmasında en büyük ve en önemli tepki Çerkez Ethem ve kardeşlerinden yani Kuva-yı Seyyare’den gelmiştir (bk. Çerkez Ethem Ayaklanması) . Çerkez Ethem ve kardeşleri Tevfik ve Reşit Beyler cephe kumandanının emir ve komutasına geçmediler, birliklerinin (Kuva-yı Seyyare) düzenli orduya bağlanmasına karşı çıktılar. 23 Aralık 1920’de Ankara’dan gönderilen Nasihat Heyeti’nin Kütahya’da bulunan Çerkez Ethem ile yaptığı görüşmeden de bir sonuç çıkmadı. Bu sırada Çerkez Ethem’in ayaklanması üzerine, 27 Aralık 1920 tarihli hükûmet kararı çıkarıldı. Bu karar Kuva-yı Milliye’nin -bunun içinde Kuvayı Seyyare de bulunuyordu- ortadan kaldırılmasını öngörüyordu. Kuvayı Seyyere’ye karşı yapılan askerî harekât sonucunda Çerkez Ethem yenilmiş, kardeşleriyle birlikte Yunanlılara sığınmışlardı. Bu arada Çerkez Ethem ve kardeşleri Ankara İstiklâl Mahkemesi’nce suçlu bulunarak idama mahkûm edilmiştir. Diğer yandan Demirci Mehmet Efe’nin kuvvetleri de ortadan kaldırılmıştır. 16 Aralık 1920 tarihli baskınla kuvvetlerinin bir kısmı dağılan bir kısmı da ordu birlikleri içine alınan Demirci Mehmet Efe, 30 Aralık 1920’de teslim olmak zorunda kalmıştır.
İzzet ÖZTOPRAK
KAYNAKÇA
APAK, Rahmi, İstiklal Savaşında Garp Cephesi Nasıl Kuruldu, İstanbul 1942.
ATATÜRK, Nutuk, Cilt 2, 13. Baskı, İstanbul 1973.
ÖZTOPRAK, İzzet, “Düzenli Ordunun Kuruluşu”, Genel Kurmay Askerî Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı İkinci Askerî Tarih Semineri, Ankara 1985.
TBMM Gizli Celse Zabıtları, C.I, TBMM Basımevi, Ankara 1980.
Yazı kaynağı : ataturkansiklopedisi.gov.tr
Düzenli ordunun kazandığı ilk zafer: Birinci İnönü Savaşı
Şirket haberleri
Finans terminali
Anadolu images
Enerji terminali
Haber Akademisi
Yeşilhat
Ayrımcılık Hattı
Teyit Hattı
Kariyer AA
Kurumsal haberler
Yazı kaynağı : www.aa.com.tr
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.