Bu sitede bulunan yazılar memnuniyetsizliğiniz halınde olursa bizimle iletişime geçiniz ve o yazıyı biz siliriz. saygılarımızla

    divan edebiyatına türklerin kazandırdığı nazım biçimleri

    1 ziyaretçi

    divan edebiyatına türklerin kazandırdığı nazım biçimleri Ne90'dan bulabilirsiniz

    Divan Edebiyatı Nazım Şekilleri

    Divan Edebiyatı Nazım Şekilleri

    Divan Edebiyatı Nazım (Şiir) Şekilleri/Biçimleri ve Özellikleri

    Her edebiyatın kendi bünyesi ve özelliklerine uygun nazım şekilleri vardır. Türklerin islâmiyet’i kabul etmelerinden sonra Türk edebiyatı Arap ve Acem (Fars) edebiyatlarının etkileri altına girmiş, bu arada bu iki edebiyatın nazım şekilleri de benimsenerek kullanılmaya başlanmıştır. Bunlara yanında milli nazım şekilleri olan dörtlüklerin de az çok değiştirilerek ve yeni adlar altında kullanıldıklarını görüyoruz.

    Nazım şekilleri, eski edebiyat kitaplarında “Eşkâl-ı nazm” adı altında incelenirdi.

    Arap ve İran (Fars) edebiyatlarında ve bu arada Türk edebiyatında nazmın en küçük birimi mısra’dır. Mısra’ları değişik kafiye düzeni içinde ve değişik sayılar da birleşmelerinden ayrı ayrı adlandırılan nazım şekilleri ortaya çıkmıştır.

    Nazım biçimlerine geçmeden önce bazı kavramları bilmekte yarar var.

    Mısra

    Mısra ‘Arapça’da “kapı kanadı, çadır kapısının iki yan parçası” anlamlarına gelir. Nazım terimi olarak da mısra, tam bir aruz kalıbıyla söylenmiş olan beytin yarısına denir. Ya da daha geniş bir anlamda bir nazım parçasını oluşturan her bir satıra mısra adı verilir.

    Araplarda ev çadırdır. Çadır kapısının iki yanının bir çadırı meydana getirmesi gibi nazımda da iki mısra bir beyti oluşturur. Bazen nazmın içinde göze çarpan güzelliği ve anlamın dolgunluğu ile dillerde dolaşan bir mısra atasözü gibi kullanılmaya başlar. Böyle mısra’lara Mısra’-ı berceste “sıçramış, fırlamış mısra” adı verilir:

    Yukarıdaki tırnak içine alman mısra’lar birer mısra’-ı berceste’dirler. Berceste sözü aynı zamanda bir şiir ya da bir fikri övmek için de kullanılır: Şi’r-i berceste, fikr-i berceste gibi.

    Bir manzum parça içinde olmayan veya öteki mısra’lan bütünüyle unutulan, anlamı kendi içinde tamamlanan ve mısra’-ı berceste gibi dillerde dolasan tek mısralara Mısra’-ı âzâde ya da sadece Âzâde denir. Dr. Abdülhak Molla’nın kapısı üzerine yazdırdığı:

    Kırımlı Rahmî’nin:

    mısraları bu tür âzâde mısra’lardandır. Berceste ve âzâde mısra’ları birbirinden ayırmak oldukça zordur. Bu yüzden edebiyat kitaplarında birinin diğeri yerine kuljanildiği çok görülmüştür.

    Ayrıca bir beytin anlam bakımından birbirine bağlı olmayan ya da çok uzak bir anlam ilişkisi bulunan iki mısra’nın her birine Âzâde adı verilmiştir:

    Beyit

    Beyt Arapça’da “çadır, ev, oda” anlamlarındadır. Nazmda iki mısra bir beyti oluşturur. Beytin ilk mısra’ına Sadr, ikincisine Acûz denir. Bir beytin mısraın birleşmesi gerekli, ama yeterli değildir. Ayrı vezinlerde iki mısra bir beyit halinde birleşemez. Beyt eski kitaplarda çok kere “şi’r” ile eşanlamlı kullanılmıştır.

    İki mısra’ı birbirine kafiyeli olan beyitlere Mukaffa, Musarrâ veya Matla’; mısraları kafiyeli olmayan beyitlere de Müfred ya da Ferd” adı verilir:

    Yukandaki beyitlerden birincisi matla’, ikincisi ise mısraları kafiyeli olmadığı için müfred’dir.

    Matla sözü daha çok kaside ve özellikle gazelin iki mısra’ı birbiriyle kafiyeli olan ilk beyitleri için kullanılmıştır. Kasidelerde bu matla’dan başka kasidenin içinde söylenen iki mısra’ı kafiyeli beyitlere de matla’ adı verilmiştir. Ayrıca müretteb divanlann sonunda toplanan tek beyit ve mısra’lara da müfred denmiş ve bunlar Müfredat adı altında biraraya getirilmiştir.

    Eski edebiyatımızda her beytin bir anlam bütünlüğü vardır. Beytin anlamı kendi içinde tamamlanır. Ama çok az görülmekle birlikte bu kaidenin dışına çıkıldığı da olmuştur. Böyle, bir nazım parçasının içinde anlamı kendi içinde tamamlanmayıp alttaki beyitlere de geçen beyitlerin her birine Merhûn adı verilir. Nefi’nin Sultan Ahmed vasfında söylediği ve Edirne şehrini anlattığı kasidesinin bazı beyitleri bu tür merhûn beyitlere iyi bir örnek sayılabilir. (Prof.Dr. Haluk İpekten, Eski Türk Edebiyatı Nazım Şekilleri)

    Divan edebiyatının başlıca nazım biçimleri (=şekilleri) ve türleri şunlardır:

    DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ

    Eski Türk edebiyatında kullanılan nazım şekillerini kafiye düzeni ve mısra sayıları bakımından şöyle sınıflandırmak mümkün:

    1. Beyitlerle kurulanlar: Gazel, Kaside, Mesnevi, Kıt’a, Müstezat

    2. Bentlerle Kurulanlar

         a) Dörtlükten Oluşanlar: Rubai, Tuyuğ, Murabba, Şarkı, Terbi

         b) Musammatlar: Terkib-i bent, Terci-i bent, Muhammes …

    A) BEYİTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ

    Müfret (fert) beyit öneği:

    Mukaffa (= musarra=matla) beyit örneği:

    Mısra-ı berceste örneği:

    Bu beytin ikinci mısrası söyleyiş özelliği ve düşünsel derinliği ile adeta bir vecize veya bir darb-ı mesel (ata sözü) hâline gelmiş, zamanla birinci mısra unutulmuş ve o şiir sadece o meşhur mısra ile hatırlanır olmuştur. İşte bu tip mısralara mısra-ı berceste adı verilir.

    1. GAZEL

    Gazel Nazım Biçiminin Özellikleri:

    – Felsefi düşüncelerin dile getirildiği gazellere “hikemi gazel” adı verilir.
    – Divan şiirinde en ünlü gazel şairleri şunlardır: “Fuzuli, Nabi, Nedim, Baki, Naili

    2. KASİDE

    Kaside Nazım Biçiminin Özellikleri:

    Kasidenin Bölümleri:

    Not: “Fahriye” ve “tegazzül” her kasidede bulunmayabilir.

    Konularına Göre Kasideler:

    Bunların dışında kasidelere, kasidenin nesib bölümünde bahar tasviri yapılmışsa bahariye, kış tasviri yapılmışsa şitâiyye, yaz tasviri yapılmışsa sayfiyye, atların tasviri yapılmışsa rahşiyye, bayram tasviri yapılmışsa lydiyye gibi adlar verilir.

    3. MÜSTEZAT

    Müstezat Nazım Biçiminin Özellikleri:

    4. KIT’A

    Kıt’a Nazım Şeklinin Özellikleri:

    5. MESNEVİ

    Mesnevi Nazım Biçiminin Özellikleri:

    Türk Edebiyatının Önemli Mesnevileri:

    B) DÖRTLÜKLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ

    1. RUBAİ

    Rubai Nazım Biçiminin Özellikleri:

    2. TUYUĞ

    Tuyuğ Nazım Biçiminin Özellikleri:

    C) BENTLERLE KURULAN NAZIM BİÇİMLERİ

    Bentlerden oluşan nazım biçimleri şunlardır:

    1. MURABBA

    Murabba Nazım Biçiminin Özellikleri:

    Not: Bir şairin bir gazelinin her beytinin üstüne başka bir şairin ikişer dize eklemesiyle oluşan murabbaya “terbi” denir.

    2. ŞARKI

    Şarkı Nazım Biçiminin Özellikleri:

    3. MUHAMMES

    Muhammes Nazım Biçiminin Özellikleri:

    Uyarı: Beş dizeli bentlerden oluşan “tardiyye, tahmis, taştir” adlı nazım biçimleri de vardır:

    Tardiyye: Muhammesten farkı, başka bir aruz kalıbıyla yazılması ve uyak düzenidir. Tardiyeler “aaaab/ccccb/ddddb…” şeklinde uyaklanır.

    Tahmis: Bir gazelin beyitleri önüne üçer mısra ilave edilerek oluşturulan nazım biçimidir. Uyak düzeni “aaaAA/bbbBA/cccCA…” şeklindedir.

    Taştir: Genellikle bir gazelin beyitlerinde mısralar arasına üç dize getirilerek oluşturulan nazım biçimidir. Uyak düzeni “AaaaA/BbbbA/CcccA…” şeklindedir.

    4. MÜSEDDES: Bentleri altı mısradan oluşan nazım biçimidir.

    5. MÜSEBBA: Bentleri yedi mısradan oluşan nazım biçimidir.

    6. MÜSEMMEN: Bentleri sekiz mısradan oluşan nazım biçimidir.

    7. MÜTESSA: Bentleri dokuz mısradan oluşan nazım biçimidir.

    8. MU’AŞŞER: Bentleri on mısradan oluşan nazım biçimidir.

    9.TERKİB-İ BENT

    Terkib-i Bent Nazım Biçiminin Özellikleri:

    10. TERCİ-İ BENT

    Terci-i Bent Nazım Biçiminin Özellikleri:

    TANZİMAT SONRASI TÜRK ŞİİRİNDE KULLANILAN NAZIM BİÇİMLERİ

    1. TERZA-RİMA

    Terza-rima Nazım Biçiminin Özellikleri:

    Detaylı bilgi için bakınız ⇒ Terza-rima

    2. SONE

    Sone Nazım Biçiminin Özellikleri:

    Detaylı bilgi için bakınız ⇒ Sone

    3. TRİYOLE

    Triyole Nazım Biçiminin Özellikleri:

    4. BALAD

    Balad Nazım Biçiminin Özellikleri:

    Batı edebiyatlarında konusunu heyecan verici ya da romantik hikâyelerden alan halk türkülerine, halk şiirlerine “balad” adı verilir. Baladlar bentlerden oluşur. Bent sayısı ve bentlerdeki mısra sayısı bakımından bir sınırlama yoktur. Bent ve mısra sayısı şaire ve anlattığı konuya göre değişebilir. Bu nazım biçimi Türk edebiyatında fazla kullanılmamıştır.

    Detaylı bilgi için bkz ⇒ Balat

    5. SERBEST MÜSTEZAT

    Serbest Müstezat Nazım Biçiminin Özellikleri:

    Detaylı bilgi için bakınız ⇒ Serbest Müstezat

    Ayrıca bakınız ⇒

    Divan Edebiyatı

    Yazı kaynağı : www.turkedebiyati.org

    Divan Edebiyatı Nazım Şekilleri

    Terkib-i Bend / Bağdatlı Ruhi

    1. bent 
    Sanman bizi kim şîre-i engûr ile mestiz 
    Biz ehli harâbâtdanız mest-i Elest'iz

    Ter-dâmen olanlar bizi âlûde sanır lîk 
    Bizi mâil-i bûs-ı leb-i câm ü kef-i destiz

    Sadrın gözedüp neyliyelim bezm-i cihânın 
    Pây-ı hum-ı meydir yerimiz bâde-perestiz

    Mâil değiliz kimsenin âzârına ammâ 
    Hâtır-şirken-i zâhid-i peymane-şikestiz

    Erbâb-ı garaz bizden irâğ olduğu yeğdir 
    Düşmez yere zîrâ okumuz sâhib-i şastız

    Bu âlem-i fânîde ne mîr ü ne gedâyız 
    Âlâlara âlâlanırız pest ile pestiz

    Hem-kâse-i erbâb-ı diliz arbedemiz yok 
    Meyhânedeyiz gerçi velî aşk ile mestiz

    Biz mest-i mey-i meygede-i âlem-i cânız 
    Ser-halka-i cem'iyyet-i peymâne-keşânız

    6. bent 
    Vardım seher-i taât içün mescide nagâh 
    Gördüm oturu halka olup bir nica gümrâh

    Girmiş kimisi vahdete almış ele tesbih 
    Her birisinün vir-i zebânı çil ü pencâh

    Didüm ne sayarsız ne alırsuz ne satarsız 
    K'asla dilinüzde ne nebi var ne hod Allah

    Didi biri kim şehrimizün hâkim-i vakti 
    Hayretmek için halka gelür mescide her gâh

    İhsânı ya pencâh u ya çildür fukarâya 
    Sabreyle ki demdür gele ol mir-i felek-câh

    Geldiklerini mescide bildüm ne içündür 
    Yüz döndürüb andan dedüm ey kavm olun âgâh

    Sizden kim ırağ oldı ise Hakk'a yakındur 
    Zira ki dalâlet yoludur tuttuğunuz râh

    Tahkik bu kim hep işimiz zerk ü riyâdır
    Taklide siz taâtiniz cümle hebâdır

    Yazı kaynağı : www.karcin.com

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    Yazının devamını okumak istermisiniz?
    Yorum yap