epik lirik didaktik pastoral satirik şiirler
epik lirik didaktik pastoral satirik şiirler Ne90'dan bulabilirsiniz
Şiir Türleri: Epik, Lirik, Didaktik, Pastoral, Dramatik Şiir
Şiir, kelimelere duyguların ve ritmin eşlik ettiği, düşler dünyasını perçinleyen, duygu ve düşüncelerin yaratıcı bir dil ile kalbe ve zihne ulaşmasıdır. Şiirin gücü bizi nasıl hissettirdiğinde saklıdır. Şiir hakkında pek çok şey söylenir, ama aslında tanımlanması zordur. Şiirin ne bir tek tarifi vardır ne de ölçülüp sınıflandırılabilir.
Şiir sadece kulağa hitap etmez, duygulara ve hayata derinlik kazandırır ve hayatın farklı boyutlarını besler. Bir kelime, şiirdeki yeri ve anlatımı ile yazanda ve okuyanda birden fazla duygunun ve düşüncenin dalgalanmasına neden olabilir. Şiir sezgilerimizi, düşünme yetimizi, hislerimizi ve hayal gücümüzü aynı anda bir araya getirir.
Scott Naismith, Cumulus Light
Şiire ahenk katan temel unsurlar ölçü ve kafiyedir. Türk şiirinde başlangıcından bugüne iki türlü ölçü kullanılmıştır:
Diğer bir ahenk unsuru olan ve mısra sonlarındaki benzerliğe dayanan kafiyenin de farklı türleri vardır:
Şiirde mısra sonlarında yazılışları, görev ve anlamları aynı olan ek ve sözcüklere de redif denir. Biçim özellikleri yönünden ölçü ve kafiyenin, nazım birimi olarak da mısranın esas alınmadığı şiirlere serbest şiir denilir.
Scott Naismith, Arietta Loch Study
Epik Şiir
Kahramanlık, tarih ve yurt sevgisi gibi konuları işleyen şiirlerdir. Destanlar, ilk epik şiirlerdir. Bu nedenle, en eski şiir türünün epik şiir olduğu söylenebilir. Bir ulusun yaşadığı savaşlar ve kahramanlıklar bu şiirin ilham kaynaklarıdır. Kahramanlıklar olağanüstü öğelerle dikkat çekici hale getirilse de, olaylar ve kişilerde masalsı öğelere az rastlanır. Epik sözcüğü Yunanca Epos, Epikos sözcüğünden gelir. Türkçe’ye Fransızca’dan Epope olarak geçmiş bir sözcüktür. Epik şiirler uzun, akıcı nehir şiirlerdir.
Kuvayi Milliye, Nazım Hikmet
ONLAR
Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
cahil,
hakîm
ve çocukturlar
ve kahreden
yaratan ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
Onlar ki uyup hainin iğvasına
sancaklarını elden yere düşürürler
ve düşmanı meydanda koyup
kaçarlar evlerine
ve onlar ki bir nice murtada hançer üşürürler
ve yeşil bir ağaç gibi gülen
ve merasimsiz ağlayan
ve ana avrat küfreden ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
Scott Naismith, Approaching Vibrance
Akıncılar, Yahya Kemal Beyatlı
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi “İlerle!”
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle
Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan
Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan
Bir gün yine doludizgin atlarımızla
Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla
Cennette bu gün gülleri açmış görürüz de
Hâlâ o kızıl hatıra gitmez gözümüzde
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Scott Naismith, Allegro
Lirik Şiir
Ozanın içinden gelen duyguyu coşkulu bir dille anlattığı şiirlerdir. Lirik şiirde coşku, heyecan, bireysel duygular ön plandadır. Acı, aşk, ayrılık, özlem, hasret ve ölüm acısı gibi bireysel duygularla toplumsal mutluluk ya da acı olaylardan doğan sevinçler ve üzüntüler lirik şiirin konuları arasındadır. İçli anlatımın esas olduğu lirik şiirde, olay değil, durum ön plandadır. Yunanca coşkulu ve esin dolu anlamında Lyrikos sözcüğünden gelmektedir. Eski Yunan Edebiyatı’nda şairler, şiirlerini lir denilen bir sazla söyledikleri için bu şiire lirik şiir ismi verilmiştir, başlangıçta müzik eşliğinde okunan şarkılar için kullanılan bir terimdir.
Sevincin Yarısı, Melih Cevdet Anday
Kuşlar yağmur yağdırır da
Yağmur güneşi vururdu ya
Ben sana gelirdim
Sevincin yarısı ağzımda
Zambağa birikir sabahlar
Ovalar atlara binerdi
Kulesine koşuşunca deniz
Cebimde geceden yıldızlar
Arılarla ballarla kanımda
Yüreğim avuç olurdu da
Sonra çeşme de olurdu ya
Mutsuz dönüşler ayında
Ben sana gelirdim
Scott Naismith, Glasgow
Uzak Haziran, Necati Cumalı
İki dudak arası bir zaman
Gözgöze geldikse geçerken
Mayıs’la Haziran arasında
Yağmurlu bir saçak altından
Aşktı uçup giden üstümüzden
Aşktı değip geçen yanımızdan
Uyanıp kış uykularından
Şubat’la Mart arasında
Eylül’le Ekim arasında
Yaz sularından kıyıya çıkan
İki adım arası bir zaman
Gözgöze geldikse geçerken
Günlük güneşlik bir kaldırımdan
Aşktı uçup giden üstümüzden
Aşktı değip geçen yanımızdan
Aşktı görmedik bilmedikse
Kimbilir hangi Eylül bir daha
Hangi uzak Haziran
Scott Naismith, Urban Sky
Didaktik Şiir
Didaktik şiirler, şairlerin değişik konularda topluma yol göstermek amacıyla yazdıkları şiirlerdir. Bu şiirler, bir tür eğitim-öğretim aracı olarak işlev görür. Didaktik sözcüğü Yunanca öğretme anlamına gelen didaktikos sözcüğünden gelir. Didaktik amaçla yazılmış şiirlerin çoğu, manzum öykü ya da manzum metin olarak değerlendirilir. Estetik yönden bir şiirin taşıdığı özellikleri bu şiir türünde görmek olanaklı değildir. Manzum fabllar da didaktik şiir örnekleridir. Satirik şiir olarak da bilinen hiciv/yergi şiirleri de didaktik şiir sayılır.
Karga ile Tilki (La Fontaine Tercüme), Orhan Veli Kanık
Bir dala konmuştu karga cenapları;
Ağzında bir parça peynir vardı.
Sayın tilki kokuyu almış olmalı,
Ona nağme yapmaya başladı:
“-Ooo! Karga cenapları, merhaba!
Ne kadar güzelsiniz, ne kadar şirinsiniz!
Gözüm kör olsun yalanım varsa.
Tüyleriniz gibiyse sesiniz,
Sultanı sayılırsınız bütün bu ormanın.”
Keyfinden aklı başından gitti bay karganın.
Göstermek için güzel sesini
Açınca ağzını, düşürdü nevalesini
Scott Naismith, My Sky
Sabah Olursa, Tevfik Fikret
Bu memlekette de bir gün sabah olursa, Halûk,
Eğer bu memleketin sislenen şu nâsiye-i
Mukadderâtı, kavî bir elin kavî, muhyî
Bir ihtizâz-ı temâsıyla silkinip şu donuk,
Şu paslı çehre-i millet biraz gülerse… O gün
Ben ölmemiş bile olsam, haya pek ölgün
Bir irtibâtım olur şüphesiz; -O gün benden
Ümîdi kes, beni kötrüm ve boş muhîtimde
Merâretimle unut; çünkü leng ü pejmürde
Nazarlarım seni mâziye çekmek ister; sen
Bütün hüvviyet ü uzviyyetinle âtîsin:
Terennüm eyliyor el’an kulaklarımda sesin!
Scott Naismith, Cumulus Consonance
Dörtlükler, Neyzen Tevfik
Kime sordumsa seni, doğru cevap vermediler;
Kimi hırsız, kimi alçak, kimi deyyus! dediler…
Künyeni almak için, partiye ettim telefon,
“Bizdeki kayda göre, şimdi o meb’us!” dediler…
Scott Naismith, Cowal Dissonance
Pastoral Şiir
Doğa güzelliklerini, orman, dağ, köy yaşamını, bunlara duyulan sevgi ve özlemi dile getiren kır şiirleridir. Türk Halk Edebiyatı’nda örneklerine rastlanan pastoral şiirlere Milli Edebiyat ve Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda sık rastlanır. Fransızca pastoral çobanlığa ilişkin, kırsal sözcüğünden gelir.
Son Bahar, Cahit Külebi
Ağaçlar sarışın saçını yoldu,
Çırpına çırpına dallar durdular,
Hıçkıra hıçkıra sesi boğuldu
Derede kıvranan, kıvranan sular.
Titrek gölgeleri gönlüme dolan,
Yapraklar sararıp rengi solan
Şimdi dere için bir hayal olan,
Sular perisini burada vurdular.
Scott Naismith, Opening
Kış Bahçeleri, Faruk Nafiz Çamlıbel
Dinmiş denizin şarkısı, rüzgar uyumakta,
Rıhtım boyu sonsuz bir üzüntüyle karaltı
Körfez düşünür, Kanlıca mahzundur uzakta,
Mazi gibi sislenmiş Emirgan Çınaraltı.
Can verdi kışın sunduğu taslarla zehirden
Her gonca kızıl bir gül açarken yolumuzda,
Üstündeki son dallar ağarmış diye birden
Pas tuttu nihayet suların rengi havuzda.
Yerlerde gezen hatıralar var korulukta;
Yapraklar, atılmış…
Scott Naismith, Cyan Sailing
Dramatik Şiir
İnsan yaşamının değişik boyutlarını, tutku, özlem, istek, kaygı ve korkularını gerçeğe uygun biçimde eyleme dönüştürerek veren şiirlere dramatik şiir denir. Dramatik sözcüğü Yunanca dramadan türemiş olup, hareket halinde olay demektir. Dramatik şiir bir yönüyle epik şiirle kesişir. Kimi edebiyat kuramcılarına göre dramatik şiir, epik şiirden doğmuş, tiyatroyu oluşturmuştur. Manzum tiyatrolardaki (tragedyalar, komedyalar ve dramlar) şiire de dramatik şiir denir. Hem edebiyat hem de tiyatro alanında kullanıldığı için bir karışıklık yaratsa da, dramatik şiir konularını tiyatro gibi canlandırma üzerine kuran, bir olay barındıran şiirlere denilmektedir.
Çağrılmayan Yakup, Edip Cansever
Bütün iskemleler ağır ve hastalıklı
Bir gidip bir geliyordum kendime aptallaşarak
Bunu Yakup söyledi
Dedi ki, çünkü herkes Yakubu yaşıyordu, bense
Çöllerden ve kızgın güneşlerden icatlar yapıyordum
Kızgın kağıtların üstüne
Ve alevler halinde dünya bana dokunuyordu
Ve ayakta soğuk bir bira içmiş kadar bir anlamım oluyordu bazen
Ölüyordu ve bir de
Bir otobüse bindiğim, biletçinin bilet bile kesmek istemediği ben
Kendimi koruyordum
Bunu bana Yakup söyledi
Öyle bir Yakup ki bu, onca din kitaplarının sözünü bile etmediği
Kimsenin sözünü bile etmediği bir Yakup
Ben
Bunu hep biliyorum
Bunu hep biliyorum ve işte
Özgürüm, cezasız duruyorum.
Scott Naismith, Harris Light
Küfe, Mehmet Akif Ersoy
Adın nedir senin, oğlum?
– Hasan.
-Hasan, dinle.
Zararlı sen çıkacaksın bütün bu hiddetle.
Benim de yandı içim anlayınca derdinizi…
Fakat, baban sana ısmarlayıp da gitti sizi.
O, bunca yıl çalışıp alnının teriyle seni
Nasıl büyüttü? Bugün, sen de kendi kardeşini,
Yetim bırakmıyarak besleyip büyütmelisin.
– Küfeyle öyle mi?
– Hay hay! Neden bu söz lâkin?
Kuzum, ayıp mı çalışmak, günah mı yük taşımak?
Ayıp: Dilencilik, işlerken el, yürürken ayak.
Kaynak
Çocuk Edebiyatı Türleri, Bir Görüntü Sanatı Olarak Şiir, Şiir ve Türleri, Kapak Resmi: Scott Naismith, Silver Lining
Yazı kaynağı : www.leblebitozu.com
Şiir Bilgisi: Şiir Türleri, Özellikleri, Örnekleri
ENDÜLÜSTE RAKS
Zil, şal ve gül. Bu bahcede raksın bütün hızı…
Şevk akşamında endülüs üc defa kırmızı.
Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir
İspanya neş’esi ile bu akşam bu zildedir.
Yelpaze çevrilir gibi birden dönüşleri,
İşveyle devriliş, örtünüşleri…
Her rengi istemez, gözümüz şimdi aldadır.
İspanya dalga dalga bu akşam bu şaldadır..
Alnında halka halka aşüfte kakülü
Gögsünde yosma gırnatanın en güzel gülü…
Raks ortasında bir durup oynar, yürür gibi;
Bir baş çevirmesiyle bakar öldürür gibi…
Gül tenli, kor dudaklı, kömür gözlü sürmeli,
Şeytan diyor ki, sarmalı yüz kere öpmeli.
Gözler kamaştıran şala, meftun eden güle
Her kalbi dolduran zile, her sineden “Ole!”
(Yahya Kemal Beyatlı)
Yazı kaynağı : www.turkedebiyati.org
Şiir Türleri Nedir
Lirik Şiir
Epik Şiir
Didaktik Şiir
Pastoral Şiir
Satirik Şiir
Dramatik Şiir
Yazı kaynağı : siir-turleri.nedir.org
Şiir Türleri Nelerdir? Konularına Göre Şiir Çeşitleri, Örnekleri Ve Özellikleri
Şiir duygu düşünce ve hayallerin anlatıldığı yazın türlerinden bir tanesidir. Bu sebeple duygularını ifade etmek isteyenler için en çok kullandığı duygularını ifade etme şekli şiirdir. Binlerce yıldır insanoğlunun kullandığı biçimi şiir olmuştur.
Şiir Türleri Nelerdir?
- Şiir türleri birçok Konuyu anlatmak için farklı kategorize edilmiş türlerdir.
- Lirik şiir: duyguları, Coşku, heyecan ve aşkın ifade edildiği şiir türüne verilen isimdir.
- Epik şiir: yiğitlik kahramanlık savaş gibi konuları işleyen destansı şiirlere verilen isimdir.
- Didaktik şiir: düşüncelerin ifade edildiği şiir türüdür. Öğreticilik esastır. Çünkü ve bir ders verme gayesi vardır.
- Pastoral şiir: doğanın güzelliklerini, kır yaşamını, ağacı, doğayı, hayvanları anlatan şiirlerdir. Pastoral şiir kendi içinde iki alt türe ayrılır. İdil ve eglog. İdil; tabiat sevgisini anlatan şiirlere verilen isimken, eglog; çobanların karşılıklı konuşmasını yer aldığı şiirlerdir.
- Satirik şiir; diğer adı ile eleştirel şiir olan satirik şiir kişi kurum, toplum veya düşünceyi eleştirmek amacıyla kaleme alınmış şiir türüdür.
- Dramatik şiir; şiirsel kaleme alınan tiyatro kaynaklarında kullanılan şiir türüdür. Özellikle eski Yunan'da tiyatro eserleri manzum şekilde kaleme alınmıştır.
Konularına Göre Şiir Türleri
- Lirik şiir Duygu heyecan ve coşkuları dile getirir. Türk edebiyatında semai, koşma, ağıt, ilahi, mersiye lirik şiir örnekleridir.
-Epik şiir; Savaş, kahramanlık, yiğitlik gibi konuları işler. Halk edebiyatındaki koçaklamaları epik şiire örnektir. Doğal ve yapma destanlar olarak da 2’ye ayrılır.
- Didaktik şiir; düşünce ağırlıklı ve eğitici şiirdir. Fabl türü didaktik şiire örnektir.
- Pastoral şiir; doğa ve kır yaşamını anlatan şiirlerdir. Genellikle doğanın güzelliğinden bahseder.
- Satirik şiir; düşünce, kişi ya da kurumu eleştirmek amacıyla yazılmış şiirlere verilen isimdir. Halk edebiyatında taşlama, günümüz edebiyatında yergi, Divan edebiyatında Hiciv isimleriyle görülmüştür.
- Dramatik şiir; bugünkü tiyatronun ilk metinleri dramatik şiir şeklinde eski Yunan’da görülmektedir. Bu sebeple tiyatronun geçmişi dramatik şiirden türemiştir.
Şiir Örnekleri
Lirik Şiir
Bütün sevgileri atıp içimden
Varlığımı yalnız ona verdim ben
Elverir ki bir gün bana derinden
Ta Derinden bir gün bana ‘gel’ desin
Ahmet Kutsi Tecer
Pastoral Şiir
Tam otların sarardığı zamanlar
Yere Yüzükoyun uzanıyorum
Toprakta bir telaş, bir telaş
Karıncalar öteden beri dostum.
Behçet Necatigil
Epik Şiir
Köroğluyum mehdim merde yiğide
Koçyiğit değişmez rengi düğüne
Sere serpe gider düşman önüne
Ölümü karşılar Meydan içinde
Köroğlu
Didaktik Şiir
Yeni Mektup Aldım gül yüzlü yardan
Gözletme yolları gel diye yazmış
Sivrialan köyünden bizim Diyardan
Dağlar mor Menevşe Gül deyi yazmış
Aşık Veysel Şatıroğlu
Satirik Şiir
Köyümün malı ganimet
Çalan diyor velinimet
Han hırsızlara emanet
Bak şu işe Muhtar Emmi
Aşık Akçay
Dramatik Şiir
Sala verilirken kalktık kahveden
Kızın babası yanımızda boyu uzun,
Zayıf, ağzı mırıltılar,
On Köylü, iki subay, bir teskereci er,
Sıralandık ahşap mescidin avlusunda
Aldık cenazeyi sarsmadan iğreti
Ve hafif Gözlerimiz yerde,
Kayıp bir tayın izini süreriz sanki…
Melih Cevdet Anday
Yazı kaynağı : www.milliyet.com.tr
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.