hilful fudul ve medine sözleşmesinin ortak özellikleri
hilful fudul ve medine sözleşmesinin ortak özellikleri Ne90'dan bulabilirsiniz
HİLFÜ’l-FUDÛL
Müsned, I, 190, 317.
İbn Hişâm, es-Sîre2, I, 133-135.
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, I, 128-129.
İbn Habîb, el-Münemmaḳ, s. 52-59, 275.
Fâkihî, Aḫbâru Mekke (nşr. Abdülmelik b. Abdullah), Mekke 1407/1986-87, V, 190-196.
İbn Kuteybe, el-Maʿârif (Ukkâşe), s. 604.
Belâzürî, Ensâb, I, 128-130.
Ya‘kūbî, Târîḫ, II, 17-18.
Ebü’l-Ferec el-İsfahânî, el-Eġānî, XVII, 287-301.
Süheylî, er-Ravżü’l-ünüf, II, 70-83.
İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, II, 41-42.
Şâmî, Sübülü’l-hüdâ, II, 208-210.
Halebî, İnsânü’l-ʿuyûn, I, 211-215.
L. Caetani, İslâm Tarihi (trc. Hüseyin Cahid), İstanbul 1924, I, 384-388.
Cevâd Ali, el-Mufaṣṣal, IV, 86-90.
Hamîdullah, İslâm Peygamberi (Tuğ), I, 52-54.
Köksal, İslâm Tarihi (Mekke), II, 132-137.
UDMİ, VIII, 512-515.
Ch. Pellat, “Ḥilf al-Fuḍūl”, EI2 (İng.), III, 389.
Yazı kaynağı : islamansiklopedisi.org.tr
Hilfü'l-Fudûl
Hılful Fudul veya Hilful Füdul (Arapça: حلف الفضول, Türkçesi: Erdemliler Birliği), 580'li yıllarda Arap kabileleri arasında süregelen başta Ficâr savaşları sonrasında ortaya çıkan anarşi ortamında, can ve mal güvenliğinin sağlanması, zayıf ve güçsüzlerin korunması, zulmün önlenmesi gibi amaçlarla, toplumda sözü geçen, saygın ve iyi niyetli kişilerin önderliğinde kurulan ve İslam Peygamberi Muhammed'in de bir ara toplantılarına katıldığı barış cemiyetidir. Hicret'ten sonra İslam Devleti'nin tek yasal siyasi partisi olup Osman’ın ölümünden sonra kapanmıştır.
Erdemliler İttifakı sadece tarihsel bir kurum değil, aynı zamanda, farklı dünya görüşlerine sahip olsalar da, temel ahlâkî ilkelerde anlaşan insanların zulmü engellemek için uzlaşmalarının bir toplumsal zorunluluk olduğunun ifadesi olarak değerlendirilmektedir.[1]
Antlaşma yemini şöyledir:
1- Mekke’de, ister oranın halkından olsun isterse dışarıdan gelen insanlardan olsun, bir kişinin zulme uğradığını gördükleri zaman onunla birlikte olacaklardı.
2- Mazlumun hakkı zalimden alınıncaya kadar zalimin karşısında olacaklardı. Başka bir ifadeyle mazluma hakkı iade edilinceye kadar mazlumla bir tek el gibi -tekvücut- olacaklardı.
3- Deniz, bir tek tüyü ıslatıncaya kadar, Sebir ve Hira dağları yerlerinde kaldığı müddetçe ve maişette (mali durumda) tam bir eşitlik sağlanana dek bu maddeler geçerli olacaktı.[kaynak belirtilmeli]
Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]
Yazı kaynağı : tr.wikipedia.org
Hilfü'l-Fudûl Nedir? Neden Kurulmuştur? Hılful Fudul Amacı Ve Peygamberimizin Görevi
Hz. Muhammed, yaşamı boyunca mazlum kişilerin ve haklıların yanında yer almıştır. Kendisi zamanında kurulan Hilfü’l Fudul da bu manada hizmet vermiş bir cemiyettir.
Hilfü’l Fudul Nedir?
Hilfü’l Fudul, Ficar Savaşları sonrasında iyi ve saygın kişilerin önderliğinde kurulmuş bir barış cemiyetidir. Hz. Muhammed de bir müddet sonra bu cemiyete katılmıştır. Hilfü’l Fudul, Hicret sonrasında siyasi parti olarak göreve devam etmiş ve Hz. Osman’ın ölümüyle birlikte faaliyetleri sona ermiştir. Hilfü’l Fudul’da görev alan kişiler farklı dünya görüşünde olsalar bile temel ahlaki ilkelerde birleşmişlerdir. Topluluğun en temel vazifesi zulmü engellemek ve uzlaşma yoluna varmaktır.
Hilfü’l Fudul Neden Kurulmuştur?
580’li senelerde özellikle de Ficar Savaşları sonrasında Arap kabileleri arasında bir anarşi ve kargaşa ortamı oluşmuştur. Bu esnada zayıf ve mazlum olan halkın korunması ve haklarının aranması için de bir cemiyete ihtiyaç duyulmuştur. Hilfü’l Fudul da bu amaçla kurulan bir cemiyettir. Bu topluluğun ilk görevi As Bin Valid’den Zübeydli olarak tanınan bir adamın hakkını almak olmuştur.
Hilfü’l Fudul Amacı ve Peygamberimizin Görevi
Hz. Muhammed, Cahiliye devrinde yalnızca Hilfü’l Fudul’a katılım göstermiştir. Kendisi nübüvvetten sonra Hilfü’l Fudul hakkında “Abdullâh bin Cüd’ân’ın evinde amcalarımla birlikte, Hılfü’l-Fudûl’de hazır bulundum. O meclisten o kadar memnun oldum ki, ona bedel bana kızıl develer verilse, o kadar sevinmezdim.” buyurmuştur. Peygamber efendimiz bundan sonra da cümlesine cemiyete yine çağrılsa yine iştirak edeceğini eklemiştir. Buradan da anlaşılacağı üzere Hz. Muhammed her zaman mazlum için zalim karşısında duracağını ifade etmiştir.
Hilfü’l Fudul’a katılanlar cemiyete ait anlaşma yeminini kabul ederdi. Toplamda 3 maddeden oluşan anlaşma yemininin içeriği ise aşağıdaki şekildedir.
l Mekke’de hangi halka mensup olursa olsun zulme ya da haksızlığa uğrayan bir kimsenin yanında yer alacaklardı.
l Mazlum ile kendisinin hakkı alınıncaya kadar yekvücut olunacaktı. Yani mazlumun hakkı zalimden alınana kadar Hilfü’l Fudul’a üye olan herkes, zalime karşı duracaktı.
l Deniz tek bir tüyü ıslatana kadar, Sebir ve Hira Dağı yerinde durduğu sürece ve mali durumda tam bir eşitlik olana kadar anlaşma yemininde bulunan tüm maddeler geçerli sayılacaktı.
Yazı kaynağı : www.hurriyet.com.tr
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.