işçi sağlığı mevzuatına uymak ve iş güvenliği önlemlerini almak
işçi sağlığı mevzuatına uymak ve iş güvenliği önlemlerini almak Ne90'dan bulabilirsiniz
İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Önlemleri Alma Sorumluluğu
Resmi Gazete
Mevzuat Bilgi Sistemi
T.C. Adalet Bakanlığı
Anayasa Mahkemesi
Dış İlişkiler ve Avrupa Birliği G.M.
Hakkimizda
Kariyer
İletişim
Blog
Hukuki Haberler Bülteni
English
Yazı kaynağı : kulacoglu.av.tr
İş Sağlığı Güvenliği ve Sorumluluklar
Sosyal yönden temel hak, ekonomik yönden kaçınılmaz gereklilik olarak belirtilen insan gücünün korunması insan ve toplum mutluluğunun temel koşuludur.
İnsan gücünün korunması için, işin yapılması sırasında çeşitli nedenlerden kaynaklanan sağlığa ve güvenliğe zarar verebilecek koşullardan korunmak amacı ile yapılan sistemli ve bilimsel çalışmalar, iş sağlığı ve güvenliği olarak tanımlanmaktadır. İş Sağlığı ve Güvenliğinin amacı;
olarak sıralanabilir. Bu çalışmaların öncelikli hedefi iş kazalarından ve meslek hastalıklarından çalışanları korumaktır.
Uluslararası Çalışma Örgütü istatistiklerine göre; her yıl dünyada 120 milyon iş kazası oluşmaktadır. Bunların 210.000’i ölümcüldür. Her gün 500‘den çok kadın veya erkek iş kazalarında öldükleri için eve dönememektedir.
Ülkemizde de iş kazaları ve meslek hastalıkları son derecede önemli bir toplumsal sorundur. Sosyal Sigortalar Kurumu istatistiklerine göre 2007 yılında meydana gelen yaklaşık 80602 iş kazası ve 1208 meslek hastalığı sonucunda 1044 işçimiz hayatını kaybetmiş 1956 işçimiz ise sürekli iş göremez durumuna gelmiştir. Ortalama olarak her 100 çalışandan 1 kişi kaza geçirmektedir.
İş kazaları ve meslek hastalıklarının ekonomik boyutu da göz ardı edilemeyecek durumdadır.Uluslararası Çalışma Teşkilatı yayınlarında, endüstrileşmiş ülkelerde iş kazaları ve meslek hastalıklarının toplam maliyetinin bu ülkelerin gayri safi milli hasılalarının %1’i ile %3’ü arasında olduğu belirtilmektedir.
İş kazası ve meslek hastalıklarının en aza indirilebilmesi için tehlikeli durum ve davranışlar en aza indirilmelidir.,
Tehlikeli durumların önlenmesi için;
– Sağlık ve güvenlik tedbirlerinin alınması
– Alınan tedbirlerin sürekli kontrol edilmesi
Tehlikeli davranışın önlenmesi için;
Gerekli görülmektedir.
Devlet, İşçi ve İşverenin Sorumlulukları:
Genel anlamda iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin olarak;
ile yükümlü kılınmıştır.
Devlet yükümlükleri:
Devlet, iş sağlığı ve güvenliği konusunda anayasadan kaynaklanan görev ve sorumluluğunu mevzuat yapma, teşkilatlanma, denetim ve yaptırım uygulama yolu ile yerine getirmek durumundadır. İş Sağlığı ve Güvenliği konusunda gerek mevzuatın oluşturulmasında gerekse mevzuat uygulamalarının izlenmesi ve denetlenmesinde çok sayıda Bakanlık ile çeşitli Kamu Kurum ve Kuruluşlarının görevi bulunmaktadır. Ancak, İş sağlığı ve güvenliği konusunda, mevzuat oluşturma ve denetim başta olmak üzere, ağırlıklı görev Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca yürütülmektedir.İşverenin kamu hukukuna dayanan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini alma borcunu düzenleyen kurallar çok sayıda kanun, tüzük, yönetmelik ve tebliğlerde hükme bağlanmıştır.
Anılan mevzuat arasında 4857 sayılı İş Kanunu ve bu Kanunun İş Sağlığı ve Güvenliği başlıklı beşinci bölümünde yer alan 77-89 maddelerinde hükme bağlanan hususlar özel önem taşımaktadır. Bu maddelerin başlıkları aşağıda belirtilmiştir.
Madde 77 İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri
Madde 78 İş sağlığı ve güvenliği yönetmelikleri
Madde 79 İşin durdurulması veya işyerinin kapatılması
Madde 80 İş sağlığı ve güvenliği kurulu
Madde 81 İş sağlığı ve güvenliği hizmetleri
Madde 83 İşçilerin hakları
Madde 84 İçki veya uyuşturucu madde kullanma yasağı
Madde 85 Ağır ve tehlikeli işler
Madde 86 Ağır ve tehlikeli işlerde rapor
Madde 87 On sekiz yaşından küçük işçiler için rapor
Madde 88 Gebe veya çocuk emziren kadınlar için yönetmelik
Madde 89 Çeşitli yönetmelikler
İşverenlerin yükümlülükleri
İş Kanunu 77. Md.ye göre; İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler.
İşverenler işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar.
İşçilerin yükümlükleri görev ve sorumlulukları
İşçiler İş Kanunun 77. maddesine göre iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İş sağlığı güvenliğine ilişkin olarak işçinin görevi ve sorumluluğu; Alınan tedbirlere, iş sağlığı ve güvenliği usullerine ve talimatlarına uymaktır.
İşçiler, davranış ve kusurlarından dolayı, kendilerinin ve diğer kişilerin sağlık ve güvenliğinin olumsuz etkilenmemesi için azami dikkati gösterirler ve görevlerini, işveren tarafından kendilerine verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda yaparlar.
İşçiler, işveren tarafından kendilerine verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda, özellikle;
ile yükümlüdürler.
Yazı kaynağı : www.istesaglikdergisi.com.tr
İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Yükümlülüklerini Yerine Getirmemesi Halinde İşçinin Sahip Olduğu Haklar
İş Hukuku’nun temel amacı, çalışma ortamının insanileştirilmesi, işçinin fiziki ve manevi varlığının korunmasıdır. “İşin yapılması sırasında işyerindeki fiziki koşullar nedeniyle işçilerin maruz kalabilecekleri sağlık sorunları ve mesleki risklerin azaltılması ya da ortadan kaldırılması” olarak tanımlanabilecek olan iş sağlığı ve güvenliği kavramını da bu kapsamda düşünmek gerekir. Hukukumuzda, 6331 sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu, konunun esaslarını ele alan temel kanundur.
I. İŞVERENİN İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİNE İLİŞKİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ
İşverenin, İSG önlemlerini alma borcunun hukuki dayanağı hem özel hukuktan hem de kamu hukukundan kaynaklanmaktadır. İşverenin iş sözleşmesi kapsamındaki “koruma ve gözetme borcu” İSG önlemlerini alma borcunu da içinde barındıran özel hukuktan kaynaklanan bir borçtur. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 417/2’de yer alan “İşveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür” ifadesiyle bu yükümlülük düzenlenmiştir. Madde metninde yer alan “gerekli her türlü önlem” ifadesi, işverenin yükümlülükleri bakımından herhangi bir sınırlandırma yapılmayacağına işaret etmekte olup mevzuatta açıkça öngörülmemiş olsa bile işverene işin niteliğine göre teknolojik gelişmelerin gerekli kıldığı her tür önlemi alma yükümü yükler.
TBK m. 417’nin yanında, Anayasa’da yer alan sosyal devlet ilkesi ile 6331 sayılı Kanun’da öngörülen kamu düzenine ilişkin mutlak emredici kurallar da işverene İSG önlemlerini alma borcunu yüklemektedir. Ödemekten daha kolay, insani ve ucuz bir yol olan “önleme”, 6331 sayılı Kanun’un temel hedefidir. Önleme hedefine bağlı olarak kanunda işverene kamu hukuku kuralı niteliğinde emredici görevler verilmiştir. Bunları kısaca şu şekilde açıklayabiliriz:
• İşyerinde Risk Değerlendirmesi Yapmak Veya Yaptırmak: İşyerindeki risklere göre o işyerine özgü İSG önlemlerinin belirlenebilmesi için 6331 s. Kanun’un 10. maddesinde bu yükümlülük düzenlenmiştir.
• İş Sağlığı ve Güvenliği İçin Her Tür Önlemi Almak: 6331 s. Kanun’un 4. maddesinde işverene İSG için her tür araç gereci sağlamak, sağlık ve güvenlik tedbirlerini değişen şartlara uyarlamak, işyerinde İSG uzmanı ve işyeri hekimi görevlendirmek, acil durum planı yapmak, iş kazalarının kayıtlarını tutmak gibi birtakım yükümlülükler yüklenmiştir.
• Önlemlere Uyulup Uyulmadığını Denetlemek: İş sağlığı ve güvenliği kültürünün yerleşmediği ülkelerde denetim ve yaptırım mekanizmaları etkin olmadığı sürece İSG önlemlerine uyma eğilimi azaldığı için kanunda işverene denetim yükümlülüğü de yüklenmiştir. Bu bakımdan, örneğin koruyucu donanımın temin edilmesi yeterli olmayıp bunun işçi tarafından kullanılıp kullanılmadığının da işverence izlenmesi gerekmektedir.
• İşçileri Bilgilendirmek ve Eğitmek: Mevzuat ne kadar iyi olursa olsun, çalışanlara İSG bilinci aşılanmadığı sürece tüm yasal düzenlemeler temenniden öteye geçemez. İşçilerin mesleki riskler, alınacak tedbirler, yasal hak ve sorumluluklar vb konularda bilgilendirilmeleri gerekir. Bu nedenle Kanunun 17. maddesinde işverenin işçileri eğitme ve bilgilendirme yükümlülüğüne yer verilmiştir.
• İşçilerin Görüşünü Almak ve Katılımını Sağlamak: İSG önlemlerinin temelinde işçinin sağlık ve güvenliğini temin etmek olduğu için bu önlemlerin işçi-işveren işbirliği içinde alınması faydalı olacaktır. Çalışanların tecrübeleri de daha etkin önlemler alınabilmesi için katkı sağlayabilir. Kanunda bu amaca yönelik olarak işverene, işyerinde çalışan temsilcisi görevlendirme yükümü getirilmiştir.
II. İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ YÜKÜMLÜLÜKLERİNİ YERİNE GETİRMEYEN İŞVERENE KARŞI İŞÇİNİN HAKLARI
İşveren, ifaya katılma yükümü nedeniyle işçinin çalışma ortamını uygun bir şekilde hazır etmek zorundadır. Bu kapsamda, işyerinin ısıtılması, hijyeni, asansör vb araçların hazırlanması gibi hazırlıklar yapılmalıdır. Bunun gibi iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini yerine getirmeyerek işçinin iş görme borcunun ifası önünde engel oluşturan işveren, mütemerrit alacaklı durumuna düşmüş olur. Böyle bir durumda işçi 6098 sayılı TBK m. 408’e dayanarak, iş görme ediminin yerine getirilmesini kusuruyla engelleyen işverenden ücretini talep edebilir. Ancak burada dikkat edilmesi gereken husus, İSG önlemleri genelde teknik nitelik taşıdığı için bu konuda işçinin yanlış yapacağı bir değerlendirmenin aleyhine yaratacağı hukuki sonuçlara katlanacağıdır.
6331 sayılı Kanun’da iki farklı durumda işçiye çalışmaktan kaçınma hakkı tanınmıştır. Bunlardan biri, İSG Kurulu veya işverenin vereceği karar üzerine çalışmaktan kaçınma hakkı, diğeri ise yakın ve ciddi tehlike arz eden durumlarda çalışanın durumu re’sen takdir ederek çalışmaktan kaçınma hakkıdır.
1. Hukuki Niteliği
İş Hukuku’nun amacı bir yandan sözleşmeyi ayakta tutarken diğer yandan işverenin yükümlülüklerini yerine getirmesinin sağlanmasıdır. Bu nedenle İSG önlemlerine uymayan işverene karşı işçinin fesihten önce başvurabileceği bir yol olarak çalışmaktan kaçınma hakkı öngörülmüştür. 6331 sayılı Kanun m. 13 gereği, işçiler güvenliklerini tehlikeye düşüren bir tehlikeyle karşılaştıklarında durumun tespit edilip gerekli önlemlerin alınmasını isteyebilirler. Gereken önlemler alınıncaya kadar da çalışmaktan kaçınabilirler. Bu hakkın hukuki niteliğini ödemezlik def’i, işverenin temerrüdü, ifa imkansızlığı, zaruret hali gibi çeşitli nitelendirmelere tabi tutan görüşler vardır. İşçinin, çalışmaktan kaçındığı dönemde ücret ve diğer hakları saklı olduğu için işverenin temerrüdü görüşü bizce de daha isabetlidir.
2. Şartları
3. Sonuçları
İşçi, 6331 sayılı Kanun m. 13/2 uyarınca, gerekli tedbirler alınıncaya kadar iş görme edimini yerine getirmeme hakkına sahip olur. Bu nedenle hakkın kullanımına ilişkin bir süre sınırlaması yoktur. İşveren gereken önlemleri almadığı sürece mütemerrit durumda olacağı için bu süre boyunca çalışmaktan kaçınma hakkının kullanımı mümkündür. Ancak tedbirler alındığı andan itibaren işçinin çalışmaktan kaçınması Medeni Kanun m. 2 anlamında hakkın kötüye kullanımı teşkil eder.
Çalışmaktan kaçınma hakkının kullanıldığı süre boyunca iş sözleşmesi ayakta kaldığı için işçi ücret ve diğer haklarını almaya devam edecektir. Bu husus 6331 sayılı Kanun m. 13/2’de açıkça ifade edilmiştir. Yine işçinin çalışmaktan kaçındığı sürenin çalışma süresinden sayılacağı konusunda da kuşku bulunmamaktadır.
Bir diğer husus, işyerindeki tehlikenin birden fazla kişiyi ilgilendirdiği durumlarda, işçilerin topluca çalışmaktan kaçınmalarının grev teşkil etmeyeceğidir. Zira kanundan doğan bir hakkın kullanılması grev olarak nitelendirilemez.
İşçinin haklı nedenle fesih hakkının kanuni dayanağını hem İş Kanunu m. 24/1,a ve m. 24/2,f hükmü hem 6331 sayılı Kanun m. 13/4 hükmü hem de 6098 sayılı Kanun m. 435 hükmü teşkil eder.
1. Çalışmaktan Kaçınma Hakkı Kapsamında Fesih Hakkı
İş Kanunu kapsamında çalışan ve 6331 sayılı Kanun m. 13 gereği ciddi ve yakın bir tehlikeyle karşı karşıya kalarak çalışmaktan kaçınma hakkını kullanan işçi, gerekli önlemler alınmadığı takdirde kural olarak İş Kanunu m. 24/1,a bendi kapsamında iş sözleşmesini feshedebilir. Hükme göre, işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı ve yaşayışı için tehlikeli olursa işçi sözleşmeyi derhal feshedebilir. Burada işin tehlikeli olup olmadığı belirlenirken işçinin yaşı, cinsiyeti, sağlık durumu gibi sübjektif koşullara dikkat edilmesi gerekir. Yine, tehlikenin sözleşme kurulduğu sırada biliniyor olması da hakkın kullanımını engellemez. 6331 sayılı Kanun’un 13. maddesinde fesih hakkının kullanımıyla ilgili hak düşürücü süre öngörülmediğinden ve bu konuda İş Kanunu’na atıfta bulunulduğundan işçi İşK m. 24/1,a kapsamındaki fesih hakkını herhangi bir hak düşürücü süreye bağlı kalmaksızın kullanabilecektir.
2. Genel Olarak İSG Önlemlerinin Alınmaması Nedeniyle Fesih Hakkı
Çalışmaktan kaçınma hakkının şartlarının oluşmadığı durumlarda işçi yine de İSG önlemlerinin alınmaması sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshedebilir. Bu tür durumlarda işçi (haksız fesih olma riskini üstlenerek) İş Kanunu m. 24/2,f bendine dayanarak çalışma koşullarının uygulanmaması nedeniyle iş sözleşmesini feshedebilir. Taraflar çalışma koşullarının belirlenmesi konusunda kural olarak serbest iseler de iş sağlığı ve güvenliğine ilişkin mevzuata aykırı davranılması işçi bakımından çalışma koşullarının uygulanmaması anlamına gelir. İşK m. 24/2,f uyarınca yapılacak fesihlerde hak düşürücü süre öğrenme tarihinden itibaren 6 iş günü ve her halde 1 yıl olarak belirlenmişse de İSG önlemleri alınmadığı sürece hak düşürücü süre işlemeyecektir.
3. Diğer İş Kanunları ve Borçlar Kanunu Kapsamında Fesih Hakkı
Son olarak, İş Kanunu kapsamına girmeyen işçiler bakımından haklı fesih hakkına da değinmek gerekir. 6098 sayılı TBK kapsamında çalışan işçiler ile Deniz İş Kanunu ve Basın İş Kanunu’nda hüküm bulunmayan hallerde bu kanunlara tabi olarak çalışan işçiler için genel geçerli kanun olan 6098 sayılı TBK’nın 435. maddesi uygulanır. Madde hükmü uyarınca, dürüstlük kurallarına göre sözleşmeyi devam ettirmesi kendisinden beklenemeyecek olan taraf sözleşmeyi haklı nedenle feshedebilir. İş sağlığı ve güvenliği önlemlerinin alınmaması da çalışanın sağlığını tehdit ettiği için bu durum iş ilişkisinin devamını çekilmez hale getirir ve çalışana fesih hakkı verir.
Konu hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. https://www.seckin.com.tr/kitap/579623465 (Şeyma Akkaşoğlu, İşçi ve İşverenin İş Sağlığı ve Güvenliği Yükümlülüklerinin İş Sözleşmesine Etkisi, ss. 225-260).
Yazı kaynağı : blog.lexpera.com.tr
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.