Bu sitede bulunan yazılar memnuniyetsizliğiniz halınde olursa bizimle iletişime geçiniz ve o yazıyı biz siliriz. saygılarımızla

    karahanlı devletinin ilk müslüman hakanı kimdir

    1 ziyaretçi

    karahanlı devletinin ilk müslüman hakanı kimdir Ne90'dan bulabilirsiniz

    Satuk Buğra Han

    Satuk Buğra Han

    Satuk Buğra Han, (Arapça: صَتُق بُغهرَ خهَن; Sátuq Bughra Khán) Karahanlı hükümdarıdır.

    903 yılında doğmuştur. Satuk altı yaşına gelince, babası Tengri Kadir Buğra Han Buhara'ya karşı yaptığı bir seferde vefat eder.[1] Dul kalan annesi, Satuk ile birlikte amcası ve babasının yerine ardıl olan Harun Buğra Han'ın himayesine girerler.

    Hayatı[değiştir | kaynağı değiştir]

    Müslüman oluşu[değiştir | kaynağı değiştir]

    Karahanlıların 920-955 yılları arasındaki hükümdarı, 920 (932) yılında İslam'ı kabul ederek, Karahanlı Devletinin ilk müslüman hükümdarı olmuştur. Bu yüzden Türk tarihi için önemlidir ve hakkında Satuk Buğra Han destanı anlatılır. Babası Karahanlı hükümdar ailesinden Bezir Han idi. Babasının ölümü üzerine amcası ve üvey babası Oğulcak Kadır Han'ın himayesinde büyüdü. Satuk Buğra on iki yaşlarında iken Maveraünnehir ve Horasan bölgesine hakim olan Müslüman Samani Devleti şehzadeleri arasında anlaşmazlık çıktı. Bunlardan Nasır bin Ahmed, Oğulcak Kadır Han'ın ülkesine sığındı. Ona iyi muamele edip Artuç nahiyesinin idaresini verdi. Artuç Nasır bin Ahmed'in gayretleri ve gelip giden Müslüman tüccarlar sayesinde bir ticaret merkezi oldu. Satuk Buğra da Artuç'un ziyaretçileri arasındaydı. Nasır bin Ahmed'le tanışıp ondan İslamiyeti öğrenerek Türkistan'da İslâm Peygamberi Muhammed bin Abdullah'ın ölümünden 283 yıl sonra Satuk 12 yaşında iken Müslüman oldu (915). Müslüman olduktan sonra Abdülkerim[2] ismini almıştır ve tam ismi Abdülkerim Satuk Buğra Han olmuştur.

    10. yüzyılda yaşayan Arap gezgin ve bilgin İbn Fadlan Milâdi 960 yılında yaklaşık 200,000 çadırlı Türkler (Karahanlılar) İslâm dinini benimsemiştir diye aktarmıştır.[3][4]

    Yirmibeş yaşında[değiştir | kaynağı değiştir]

    Yirmi beş yaşına gelince Müslüman olduğunu açıklayıp, amcası ile mücadeleye başladı. Onunla Fergana Savaşını yaptı. İlk olarak Atbaşı kalesini zaptetti. Daha sonra üç bin kişilik bir orduyla Kaşgar üzerine yürüyüp fethetti. Amcası Oğulcak Kadır Han'ı öldürdü. Ülkede hakimiyeti sağlayıp birliği temin etti. Türk ülkelerinde İslamiyeti hızla yaydı. Ebü'l-Hasan Muhammed gibi İslam alimleri, Satuk Buğra Han'a yol gösterip teşvik ettiler.

    Abdülkerim Satuk Buğra Han, daha sonra yaptığı savaşlarda; Yağma, Çiğil, Oğuz boylarının yerleşmiş bulunduğu Türkistan şehirlerini birer birer ele geçirdi. Bu sırada Karahanlılar Devletinin doğu kısmına hakim olan Büyük Kağan Bazır Arslan Han Çinlilerden yardım alarak 924 yılında Abdülkerim Satuk Buğra Han'a karşı savaş açtı. Satuk Buğra Han Müslümanların yardım ve desteğiyle, onunla Balasagun Savaşını yaptı ve galip geldi.

    Çocukları[değiştir | kaynağı değiştir]

    Sultan Satuk Buğra Han'ın dört oğlu Buğra Hasan Han, Hüseyin Buğra Han, Yusuf Kadir Han, dördüncü oğlunun ismi belli değildir. Üç kızı Nasab Türkan, Hadya Türkan ve Ala Nur'dur. Toplam yedi çocuğu vardır.

    Saltanatının sonunda[değiştir | kaynağı değiştir]

    Satuk Buğra Han 31 yıl hüküm sürmüştür. Saltanatının sonuna doğru, Satuk Buğra Han, Hitay (契丹; Qìdān) (Liao Hanedanlığına karşı) sınırına bir sefer yapar ve Turfan'a kadar bütün ülkenin tamamında İslâm genişlemiştir. Burada hasta olur ve Kaşgar'a geri getirilir, bütün bir yıl hasta yatar ve sonra vefat eder. Satuk Buğra Han, son saatlerinde arkadaşlarını, çocuklarını, Abú Nasrın oğlunu Abbúl Fattáh yanına çağırır ve onlara nasihatta bulunur. 955'te ölür.[5][6]

    Kaşgarlı Mahmud'un Divân-ı Lügati't-Türk'te "اَرتُج artuç" "Ardıç. Kaşgar'da bu isme sahip iki köy vardır."[7] diye bahsettiği, "birisinin adı altın[8] Artuç (Artux), ikincisi üst Artuç'dır." Altın Artuç (aşağı Artuç)'ta mezarlığa gömülür[6] ve cenaze törenine iki vali, yedi bin alim ("din adamları"), yirmiiki bin gazi ve halktan on beş bin kişi katıldı. Satuk Buğra Han'ın ölümünden üç yıl sonra Abbúl Fattáh ta ölür, böylece bütün görevleri Satuk ailesine geçer.[5]

    Hasan Buğra Sultan Han, "Padişah Gazi" unvanını alıp Kaşgar'da babasının yerine geçmiştir, yönetimi sırasında Khutan'ı (başka ismi Chinshahr, Çinşehir) alır.

    Abdülkerim Satuk Buğra Handan sonra Musa Tunga adında bir oğlu yerine geçmiştir. Bundan sonra da bunun oğlu Baytaş Süleyman Arslan hükümdarlık yaptı. Başka oğulları ve kızları olduğu da rivayet edilmiştir.

    10. yüzyılda Artuç'da inşa edilen türbesi tekrar 1995 yılında Mimar Abuduryim Ashan tarafından tamir edilmiştir[9].

    Notlar[değiştir | kaynağı değiştir]

    Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]

    Yazı kaynağı : tr.wikipedia.org

    Karahanlılar

    Karahanlılar

    Karahanlı Devleti ya da kısaca Karahanlılar, 840-1212 yılları arasında Orta Asya ve Maveraünnehir'de hüküm süren bir Türk Hanedanıdır. Orta Asya'da kurulmuş ilk İslam Hanedanıdır.[8] Karahanlı Devleti, tercih edilen görüşe göre, Karluk Türk kabilelerine mensuptur.[9] 389/999 yılında İlek Han'ın (388–403/998–1013) komutanlığında yapılan Karahanlı saldırıları, onlara Mâverâünnehir bölgelerinde[10] hâkimiyeti ele geçirmeyi sağladı. Bu saldırılar, aynı zamanda Sâmânî Devleti'nin yıkılışının habercisiydi. Çünkü saldırılar sonrasında Karahanlı Devleti, bölgede Sâmânî Devleti'nin pek çok yerini işgal etti[11] Karahanlı Devleti, iç çekişmeler ve bölünmelerle pek çok dönemler geçirdi. Bölünme ve iç çekişmeler, tabiatıyla söz konusu devletin, yönetimde ortaklık sistemini tatbik etmesinin bir sonucudur. Çünkü devlette, aynı anda iki ayrı yönetici vardı; Büyük Han ve Ortak Han. Büyük Han, doğuda ikâmet ediyor ve devletin doğu kısmını; diğer Han ise batıda ikâmet ediyor ve devletin batı kısmını idare ediyordu.[12]

    Devletin Adı[değiştir | kaynağı değiştir]

    Karahanlı Devleti, ya da Türk Hakanlığı 840 - 1212 yılları arasında günümüz Kırgızistan merkezli olmak üzere Orta Asya toprakları üzerinde hüküm sürmüş bir Türk devletidir.

    Bazı tarihi kaynaklarda bu krallık, "İlekhan Krallığı" olarak geçer. Bulunan madeni paraların birçoğunda tipik "İlek (Iilik, elik, vs.)" sözü vardır. İslâmi kaynaklarda, örneğin Ali ibn el-Esir, o hanedanın ismini al-Hāqaniya, al-Hāniya veya al-Āfrāsiyā diye tanımlamıştır.[13] Eşzamanlı edebiyat kaynaklarında genellikle hanedan ismi Kağaniye (Ḵāqāniya) (Ḵağan [yurdu]), al-Moluk al-Ḵāniya al-Atrāk "(el-Mülûk el-Kânîyye)" veya Āl-e Afrāsiāb "(Âl-î Efrâsîyâb)" (Afrasiab ailesi, hanedanı; Şehnâme'deki Turan kralı) denilmiştir.[14]

    Tarih yazıcılığına ve metoduna göre en doğru isimlendirme Kaşgarlı Mahmud'un dediği gibi ''Hakanlı Türkleri'' anlamına gelen ''Et-Türkü’l-Hakaniyye'' yani ''Türk Hakanlığı'' adıdır.[15]

    İsim kökeni[değiştir | kaynağı değiştir]

    Devletin adı Kara ve Han iki Türkçe kelimeden oluşmuştur. "Kara", Türkçede siyahı, soyluluğu gösterir ve "han", doğrusu kağan, yöneticilere verilen tanhu, hakan, yabgu ve ilbey gibi Türkçe bir unvandır. Prof. Omeljan Pritsak, meseleyi daha başka açıdan ele alarak izah etmiştir. Türklerde siyah, kızıl, ak ve gök, dört yönü temsil etmektedir. Kara, kuzey tarafını gösterir ve ekseri şehirlerde ayrı olarak bu yönlerin kapılarının isimleri vardır. Belh'in kuzey, yani Kara'nın yönü (tarafı) Türk kapısıdır. Güney kapısı Hint, batı kapısı Yahudi, doğu kapısı ise Çin kapısıdır. Kara aynı zamanda kuvvetli, cebbar ve cesur demektir. Bu bakımdan bu ismi almış olmalıdırlar. Gazneli Mahmud'a Çinlilerin verdiği "Karahan" tabiri de aynı manada olmalıdır. "Kara", azamet yükseklik ve üstünlük demektir.[16] Mesela Türk ülkelerinden en doğudan batıya kadar rastlanan karasular, hep gür, coşkun su ve nehirlere verilmiştir.

    Siyasî tarihi[değiştir | kaynağı değiştir]

    Kurucusu Bilge Kül Kadir Han'dır. Bilge Kül öldükten sonra oğulları Bazır ve Oğulçak devletin başına geçtiler. Devletin Batı kısmında hükümdar olan Oğulçak, Samanoğulları Devleti'ndeki karışıklıklardan yararlanarak isyan eden bir Samanî şehzadesinin sığınma talebini kabul etti. Oğulçak'ın yeğeni Satuk Buğra, bu şehzade sayesinde Müslüman oldu ve Abdulkerim adını aldı. Bu olaydan sonra amcası Oğulçak'ı mağlup eden Abdulkerim Satuk Buğra, devletin başına geçti ve Han unvanını alarak İslamiyeti resmen kabul etti. Karahanlılar, İslamiyeti topluca kabul eden ilk Türk devletidir. Satuk Buğra Han 955 (Hîcrî 344) yılında, Kâşgarlı Mahmud'un Divân-ı Lügati't-Türk'te " اَرتُج " artuç: Ardıç olarak geçen altın Artuç köyünde gömülmüştür.[17] Kaşgar'da bu adda iki köy vardır. O zamanlar Kaşgar'ın kuzeyinde iki tane Artuç (Atuş, Artux) isminde köy vardı, birisinin adı altın[18] Artuç (Atuş, Artux), ikincisi üst Artuç (Atuş, Artux)'dur.

    Karahanlı tarihi[değiştir | kaynağı değiştir]

    Tarihi kaynaklar, birbirleri ile fazlasıyla ters düşer. Karahanlı Devleti'nin ilk hanı, tarihi ve kurucusunun kim olduğu daima tartışılmıştır. Karahanlı devleti İslam'la ilgilidir ve tüm kaynaklar aynı kişiye yani Satuk Buğra Han'a odaklanmıştır. Sadece bir tarihçi, Abu’l-Futub ‘Abd al-Ghafir bin Husayn al-Alma’i, ki Hicri beşinci yüzyılda Kaşgar'da yaşamıştır, Tarikh Kashghar adıyla şehrin tarihini yazmış ve Satuk Buğra Han'ın din değiştirdiğini anlatmıştır. Ancak, bu ilk el yazması metin kaybedilmiş ve kısmen tekrar 14. yüzyılın başında Jamal Qarshi tarafından Mulhaqat al-Surah isimli kitabında yeniden belirtilmiştir. Bir başka kaynak 1889 yılı içinde bulunan Çağatayca dilinin son kısmına ait Buğra Han hatıralarıdır (Tazkirah Buğra Han). 17. yüzyıldan kalma bir başka el yazması kopyası bulunur.[kaynak belirtilmeli]

    Kuruluş dönemi ile ilgili pek fazla bilgi bulunmayan Karahanlılar Devleti, Karluk, Çiğil, Yağma ve diğer Türk boylarından oluşmuştur.

    Devlet, 840 yılında Uygur kağanlığı'nın, Kırgızlar tarafından yıkılmasıyla Bilge Kül Kadir Han tarafından kurulmuştur. 893 yılında Kaşgar devletin başkenti olmuştur. Bilge Hüsamettin Han'dan sonra devleti oğulları, Bazır Arslan Han ve Oğulçak Kadir Han yönetmişlerdir. Balasagun ve Taraz merkezli iki ana idari bölgeye ayrılan devlette Bazır Arslan Han, Balasagun'da Büyük Kağan olarak ve Oğulçak Kadir Han Taraz'da Ortak Kağan olarak yönetimi paylaşmışlardır.

    10. yüzyıl sonlarında Oğulçak Kadir Han'ın yeğeni Satuk'un, savaş halinde bulundukları Samanî sığınmacıların etkisi ile İslam'ı kabul etmesi devletin tarihinde yeni bir sayfa açmıştır. İslam'ı kabulünden sonra Abdülkerim adını alan Satuk Han, devletin sürekli savaş halinde olduğu Samanîler'den de aldığı destek ile amcasına karşı mücadele ederek devletin yönetimini ele geçirmiştir.

    İslamiyet'i devlet dini olarak benimseyen Satuk Han döneminde Karahanlı Devleti'nin tamamına yakın bir bölümü bu dine geçmiştir. Karahanlı Devleti ilk büyük Müslüman Türk devleti olmuştur. Halife "Nasr Bin Ali" döneminde Abbasiler Karahanlıları Müslüman ülkesi olarak tanımıştır. Samanoğulları ile ihtilafta olan Karahanlılar, Gazneliler'i destekleyerek Samaniler'i yıkmıştır. Gazneliler ile Ceyhun nehri sınır olarak belirlenmiştir.

    Devlet 1042 yılında hanedan içindeki kavgalar sonucunda Doğu ve Batı Karahanlı devletleri olarak ikiye bölünmüştür. Batı Karahanlı Devleti, 1042-1212 yılları arasında hüküm sürmüş ve ilk başkenti Özkent olan devlet 1212 yılında Harezmşahlar tarafından yıkılmıştır. Önemli merkezleri Balasagun, Talas ve Kaşgar ve ilk hükümdarı Tamgaç Buğra Han olan Doğu Karahanlı Devleti ise 1211 yılında Karahitaylar tarafından yıkılmıştır.

    Krallık (Kağanlık) Altayların aile sistemine göre iki alt krallığa bölünmüştür. Doğu Karahanlıların hükümdarı, daha büyük han olup "Arslan Kara Han" unvanıyla Balasagun'da (ya da Kara Ordu) ikamet etmiştir. "Arslan" kelimesi Karluklardan Çiğil boyunun totemi (ongunu) olan aslan manasına gelmektedir. Batı Karahanlıların hükümdarı olan ikinci Karahan ise Taraz'da üslenmiş ve daha sonra Kaşgar'a taşınmış ve tekrar Taraz'a dönmüştür. Onun unvanı Buğra Kara Han idi. "Buğra" kelimesi Karlukların Yağma boyunun totemi (ongunu) olan "deve" anlamına gelmektedir.[19]

    Karahanlı Devleti, Aral Gölü'nden Batı Çin ve Moğolistan adacıklarına kadar uzanan bir coğrafyada hüküm sürmüştür.

    Karahanlılar Hanedanı[değiştir | kaynağı değiştir]

    (1. Görüş)

    Karahanlılar Devleti Hükümdarları[değiştir | kaynağı değiştir]

    (2. Görüş)

    İktisadî yapısı[değiştir | kaynağı değiştir]

    Karahanlılar devrinde kömür, bakır, altın ve kurşun içeren maden ocakları işletilmiştir. Kuça, Kaşgar, Aksu ve Hoten pazarlarında altın ve bakırdan işlenmiş eşyalar satılmış, her yıl sergiler düzenlenmiştir. Soda (sodium carbonate), Yeşim taşı, Yurungkaş Nehri yatağından çıkarılan beyaz Yeşim ve Karakaş Nehri yatağından çıkarılan siyah Yeşim, Lapis lazuli (lacivert taşı) ve İpek, İpek Yolu boyunca ticareti yapılmıştır. Karahanlılardan Satuk Buğra Karahan, Harun Buğra Karahan, Musa Buğra Karahan, Yusuf Kadir Karahan, Süleyman Arslan Karahan, batı hanlarından Tamğaç İbrahim Han, I. Nasr Şemsi el-Mülk Han ve diğerlerinin adına altın, gümüş, bakır madeni paralar basılmaya başlanmıştır

    İdare sistemi[değiştir | kaynağı değiştir]

    Ülüş sistemi[değiştir | kaynağı değiştir]

    ülüş[21] Orta Asya Türk Devlet geleneğine göre ülke topraklarının hakanlar tarafından hanedan üyeleri, yakın akrabalar arasında özerk idare statüsünde ve halk arasında paylaştırılması esasına dayanan idari yapılanmadır. Ülüş sistemi bilim adamlarınca göçebe devlet anlayışı ve teşkilat sistemine dayandırılmıştır.[22]

    Toy, Türk devletlerinde resmî bir görüşme gayesiyle toplanılan veya Türk boylarının, topluluklarının belli bir amaç doğrultusunda bir araya geldikleri toplantılardır. Hükümdarlar çeşitli sebeplerle toy düzenlerlerdi. Bunlar, tahta çıkış toyu, zafer toyu, düğün toyu, doğum toyu, ad koyma toyu gibi toylardır. Bu toylar Türklerde sosyal hayatın düzenlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır.[23][24]

    Orun, Türk hanlarının saraylarında veya devlet törenlerinde, toylarda Türk boylarının alacakları, oturacakları yerlerin tespit edildiği kurallardır.[25][26][27]

    Hakanların her ne kadar vilayeti çok, payesi (rütbesi) yüksek olursa olsun, turuncu renkte ipekten veya kumaştan yapılan sayıları dokuzu geçmeyen tuğları[28] (sancak) bulunurmuş ve onlar dokuz sayısını uğur sayarlarmış.

    Uygarlık[değiştir | kaynağı değiştir]

    İslam'ın kabulü sonrasında Karahanlılar Uygur alfabesini benimsemişler ve Türkçeyi resmî dil olarak kullanmışlardır. Türklerin yoğun olarak yaşadığı topraklarda devlet kurulması sebebiyle diğer Türk-İslam devletlerinden farklı olarak Arapça ve Farsça dilleri Karahanlılarda etkin olamamıştır.

    "Ribat" (Taşrabat) adı verilen kervansaraylar yapılmıştır. Tuğla ve kerpiç ağırlıklı olduğu için günümüze enkazları kalmıştır. Türk-İslam sentezi olarak kümbetler ilk bu dönemde görülür. Bir Türk arşını olan çığ, Arap arşının üçte ikisi kadar uzunlukta olup göçebeler bununla bez ölçerlermiş.

    Edebiyat[değiştir | kaynağı değiştir]

    Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig (Mutluluk Bilgisi), Kaşgarlı Mahmud'un Divânu Lügati't-Türk (Büyük Türk Sözlüğü), İmam-ı Ebü'l-Fütuh Abdülgafur'un Tarih-i Kaşgar (Kaşgar'ın Tarihi), Ahmet Yesevi'nin Divan-ı Hikmet ile Edip Ahmet Yükneki'nin Atabet'ül Hakayık (Hakikatlerin Eşiği) adlı eserleri bu dönemin en önemli yapıtlarıdır. Bunun yanında Karahanlılar döneminde yazılan ve elimizde bulunan birkaç Kur’an tercümesi ile Kaşgarlı Mecdüddîn Mehmed’in İbrahim Han’a takdim ettiği (şu an kayıp olan) Târîh-i Türkistan ve Hıtây ile yazarı bilinmeyen Mücmilü’t-Tevârih ve’l-Kısâs adlı eserleri yine bu dönemde verilmiş önemli eserlerdir.[29]

    Karahanlılarda yönetim terimleri:

    Karahanlılarda verilen unvanlar:

    Karahanlılarda askeri terimler:

    Ordu yapısı[değiştir | kaynağı değiştir]

    Karahanlı ordusu:[31]

    Uygurların soyağacı[değiştir | kaynağı değiştir]


    Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]

    Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]

    Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]

    SİYASİ İLİŞKİLERİ* SİYASİ İLİŞKİLERİ*(389–536/999 536/999 536/999–1141) Dr. Ali b. Salih el-MUHEYMİD Çev: Prof. Dr. Ali AKSU

    Yazı kaynağı : tr.wikipedia.org

    SATUK BUĞRA HAN

    SATUK BUĞRA HAN

    Dîvânü lugāti’t-Türk Tercümesi, I, 420.

    Tezkire-i Satuk Buğra Han, Özbekistan Fenler Akademisi Bîrûnî Şarkiyat Enstitüsü Ktp., nr. P66.

    İbnü’l-Fakīh, Kitâbü’l-Büldân (nşr. Yûsuf el-Hâdî), Beyrut 1416/1996, s. 642.

    Taberî, Târîḫ, Beyrut 1407/1987, IV, 172.

    Sem‘ânî, el-Ensâb, X, 458-459.

    İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, VIII, 125; XI, 82.

    Cemâl-i Karşî, Mülḥaḳātü’ṣ-Ṣurâḥ (nşr. V. V. Barthold, Turkestan v èpoxu Mongol’skago naşestviya içinde), Petersburg 1898, I, 130.

    Molla Hacı, Buğra Hanlar Tezkiresi (nşr. Abdurrahim Sabit), Kaşgar 1988, s. 37.

    Nihad Sâmi Banarlı, Resimli Türk Edebiyâtı Târihi, İstanbul 1971, I, 268-269.

    M. F. Grenard, “Satuk Bugra Han Menkıbesi ve Tarih” (trc. Osman Turan), Selçuklular ve İslâmiyet, İstanbul 1980, s. 245-308.

    V. V. Barthold, Moğol İstilâsına Kadar Türkistan (haz. Hakkı Dursun Yıldız), İstanbul 1981, s. 321-323.

    a.mlf., “Buğra”, İA, II, 760.

    Hasan Köksal, Millî Destanlarımız ve Türk Halk Edebiyatı, İstanbul 1985, s. 58-60.

    Reşat Genç, Karahanlı Devlet Teşkilâtı, Ankara 2002, s. 8-9, 80-197.

    Abdülkerim Özaydın, “Türkler’in İslâmiyet’i Kabulü”, Türkler (nşr. Hasan Celal Güzel v.dğr.), Ankara 2002, IV, 257.

    a.mlf., “Karahanlılar”, DİA, XXIV, 405-406.

    Hamada Masami, “Le mausolée et le culte de Satuq Bughrâ Khân”, Journal of the History of Sufism, III, Paris 2002, s. 63-73.

    Yazı kaynağı : islamansiklopedisi.org.tr

    Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında

    Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.

    Yazının devamını okumak istermisiniz?
    Yorum yap