masallarda kullanılan tekerlemeleri araştırarak bulduğunuz örnekleri defterinize not alınız
masallarda kullanılan tekerlemeleri araştırarak bulduğunuz örnekleri defterinize not alınız Ne90'dan bulabilirsiniz
Masallarda kullanılan tekerlemeleri araştırarak bulduğunuz örnekleri defterinize not alınız.
Masallarda kullanılan tekerlemeleri araştırarak bulduğunuz örnekleri defterinize not alınız. ulaşabilmek ve dersinizi kolayca yapabilmek için aşağıdaki yayınımızı mutlaka inceleyiniz.
Masallarda kullanılan tekerlemeleri araştırarak bulduğunuz örnekleri defterinize not alınız.
Masallarda kullanılan tekerlemeleri araştırarak bulduğunuz örnekleri defterinize not alınız.
Masallarda en sık kullanılan masal tekerlemeleri:
EVVEL ZAMAN İÇİNDE
Evvel zaman içinde,
Kalbur saman içinde,
Develer tellal iken,
Pireler berber iken…
Ben bağda üzüm bekler,
Derede odun yükler iken,
Bir varmış bir yokmuş…
Masalın yalanı mı olurmuş.
O yalan bu yalan,
Fili yuttu bir yılan…
Bu da mı yalan?
Derken; sabahleyin erken,
Keçiler koyunları tıraş ederken,
Tahta kurusu saz çalar,
Sıçan cirit atar iken,
Çıkmış bir kocakarı ortaya…
En sonunda açmış ağzını
Yummuş gözünü.
Bir laf etmiş,
Bir laf etmiş…
Bakalım ne laflar etmiş…
MASAL MASAL MANİKİ
Masal masal maliki,
Oğlu uşağı on iki,
İki sıçan çatladı,
Damdan dama atladı.
Biri boz biri kara,
Bindim bozun boynuna,
Çıktım halep yoluna,
Halep yolu ne gezer?
İçinde çarşı pazar…
Varalım görelim çarşıda,
Kim alır? Kim satar?
HANDADIR HANDA
Handadır handa,
Bir kara manda,
Üç yüz yaşındaydım,
Tee evvel zamanda.
Mavi çadır gerilmiş,
Duydum pazar kurulmuş,
Vurdum karıncaya palanı,
Kırk yerden kırdım kalanı,
Sardım sırtına
Seksen çuval soğanı,
Vardım pazara.
Vay ne pazar, ne pazar,
Güzeller güzelle gezer.
Kırlangıçlar terzi,
Köpekler kalaycı,
Tilkiler tüccar.
Buldum bir köşe,
Başladım işe.
Soğan, sarımsak satarken,
Terazimin kolu kırıldı,
Bir güzele bakarken.
Kurbağa kanatlandı,
Gitti gelin getirmeye.
Gelin çıktı çardağa,
Çat yerleşti bardağa.
Masaldır bunun adı,
Dinlemekle çıkar tadı.
MASAL MASAL MAT ATAR
Masal masal mat atar,
İki tilki ot satar.
Bindim deve boynuna,
Gittim Halep yoluna.
Halep yolu gül pazar;
İçinde tilki gezer.
Tilki beni korkuttu,
Kulağını burkuttu.
Çık çıkalım çardağa,
Ok atalım ördeğe,
Ördek başını kaldırmış,
Velvelesini saldırmış.
Velvelesi dizinde
Gönlü vezir kızında.
Vezir kızı bal kaynatır;
İçinde kaş oynatır.
BİR VARMIŞ, BİR YOKMUŞ
Bir varmış, bir yokmuş.
Zaman zaman içinde,
Kalbur saman içinde.
Deve tellal iken,
Horoz imam iken,
Manda berber iken,
Annem kaşıkta,
Babam beşikte iken…
Ben babamın beşiğini
Tıngır mıngır sallar iken,
Babam düştü beşikten,
Alnını yardı eşikten…
Annem kaptı maşayı,
Babam kaptı küreği,
Gösterdiler bana
Kapı arkasındaki köşeyi…
O öfke ile Tophane minaresini
Cebime sokmayayım mı borudur diye…
O öfke ile Tophane güllesini
Cebime doldurmayayım mı darıdır diye…
Orada buldum iki çifte bir kayık.
Çek kayıkçı Eyüb’e…
Eyüb’ün kızları haşarı…
Bir tokat vurdular enseme,
Gözlerim fırladı dışarı…
Orada gördüm bir kız…
Adı Emine, gittim yanına…
Bir tarafı tozluk dumanlık,
Bir tarafı çayırlık çimenlik,
Bir tarafı sazlık samanlık…
Bir tarafta boyacılar
Boya boyuyor renk ile…
Bir tarafta demirciler
Demir dövüyor denk ile…
Bir tarafta Mehmet Ali Paşa
Cenk ediyor şevk ile…
Anan yahşi, baban yahşi,
Kurtuldum ellerinden…
Vardım masal iline.
Naki TEZEL
ZAMAN ZAMAN İÇİNDE
Zaman zaman içinde ,
Kalbur saman içinde,
Develer tellal iken,
Eski hamam içinde.
Eski hamamın ortası yok.
Anamın hatun bohçası yok.
Babamın ağa akçası yok.
Çarşıda bir tazı geziyor,
Tazının tasması yok.
Tasmacı tasma yapar mısın?
Beş yüz altın kapar mısın?
Ben uyumadan önce,
Masala başlar mısın?
FOR FOR FORADAN
For foradan sür süreden,
Manisa’dan Tire’den,
Yenice çıktım buradan,
Konaraktan göçerekten,
Lale, sümbül biçerekten,
Kahve, tütün içerekten.
Sulu yerde peynir ekmek,
Susuz yerde kavun, karpuz yiyerekten,
Az gittim, uz gittim,
Bir de arkama baktım,
Bir arpa boyu yol gitmişim.
Eve vardım, ekmek yedim,
Hoca’ya vardım değnek yedim.
Babam bana darı verdi,
Ben darıyı kuşa verdim.
Kuş bana kanat verdi,
Ben kanadı havaya verdim.
Hava bana yağmur verdi,
Ben yağmuru yere verdim.
Yer bana çimen verdi,
Ben çimeni koyuna verdim.
Koyun bana kuzu verdi,
Ben kuzuyu Bey’e verdim,
Bey bana katır verdi.
Bindim katırın beline,
Gittim urum eline,
Katır beni düşürdü,
Elimi yüzümü şişirdi.
Kızlar geldi bakmaya,
Kıyamadım öpmeye.
Ninem geldi almaya,
Yollarıma bakmaya.
Ninemin nesi var?
Koynu dolu muzu var,
Soydum yedim muzunu,
Tuttum onun sözünü.
Gide gide gittim,
Bir çayıra girdim.
Gökten bir beşik indi,
İçinden bir bebek çıktı.
Allah dedim, büyüttüm,
Ninni dedim, uyuttum,
Hak yoluna gönderdim.
Hak yolunda bir kilim,
Hurmalar dilim dilim.
Onu yiyen dervişler,
Hak yoluna ermişler.
DELİ KULLAR
Bir varmış, bir yokmuş,
Allah’ın deli kulları çokmuş.
Bizden daha delisi, hiç yokmuş.
Çok demesi pek günahmış.
Azdan çoktan, hoppala, hoptan.
Sana bir mintan yaptırayım,
Çerden çöpten.
İlikleri karpuz kabuğundan,
Düğmeleri turptan.
Zaman o zaman idi.
Bit bineğim, pire yedeğim idi.
Dan topuzum,
çavdar kalkanım idi.
Bir tüfeğim var idi.
Ayran ile doldurur,
Şerbet ile ateşlerdim.
Çıkardım dağlar başına.
Bre, bre! der gezerdim.
Yetmiş karga ayağa kalkardı.
Ağa geliyor diye.
Bre ağalar, bre beyler!
Eliften beye çıktım.
Seğirttim köye çıktım.
Çobandan kaymak yedim.
Ağadan değnek yedim.
Değneği kuşa verdim.
Kuş bana kanat verdi.
Çaldım kanadı yere,
Uçup gittim göklere.
Baktım bir has bahçe.
İçinde sular akar.
Oturmuş çeşme başında
İki güzel bana bakar.
Büyüğüne selam verdim,
Küçüğüne tutuldum…
MASAL MARTLADI
Masal masal maniki,
Yolda saydım on iki,
On ikinin yarısı,
Tilki çakal karısı.
Masal masal martladı,
İki fare atladı,
Kurbağa kanatlandı,
Tos vurdu bardağa,
Çocuk çıktı çardağa.
Masal masal maniki,
Kuyruğu var on iki,
Kuyruğunda beni var,
Kulağında çanı var.
Masal masal matatar
Dil okur, damak tadar.
***7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Cevapları MEB Yayınları Sayfa 125 hakkında söylemek istediklerinizi aşağıdaki yorum alanına yazabilir, emojileri kullanarak duygularınızı belirtebilirsiniz.
Yazı kaynağı : turkceodevim.com
Masal Tekerleme Örnekleri
Masal tekerleme örnekleri, en güzel masal tekerlemeleri, masal tekerlemesi, masal tekerlemeri kısa, uzun masal tekerlemeleri vb… tekerlemeleri sizler için hazırladık.
Masal Tekerleme Örnekleri
1- For foradan sür süreden.
Manisa’dan Tire’den,
Yenice çıktım buradan,
Konaraktan göçerekten,
Lale, sümbül biçerekten,
Kahve, tütün içerekten.
Sulu yerde peynir ekmek,
Susuz yerde kavun, karpuz yiyerekten,
Az gittim, uz gittim,
Bir de arkama baktım,
Bir arpa boyu yol gitmişim.
Eve vardım, ekmek yedim,
Hoca’ya vardım değnek yedim,
Babam bana darı verdi,
Ben darıyı kuşa verdim.
Kuş bana kanat verdi,
Ben kanadı havaya verdim,
Hava bana yağmur verdi,
Ben yağmuru yere verdim.
Yer bana çimen verdi,
Ben çimeni koyuna verdim.
Koyun bana kuzu verdi,
Ben kuzuyu bey’e verdim,
Bey bana katır verdi.
Bindim katırın beline,
Gittim urum eline,
Katır beni düşürdü,
Elimi yüzümü şişirdi.
Kızlar geldi bakmaya,
Kıyamadım öpmeye.
Ninem geldi almaya, on
Yollarıma bakmaya.
Ninemin nesi var?
Koynu dolu muzu var,
Soydum yedim muzunu,
Tuttum onun sözünü
Gide gide gittim,
Bir çayıra girdim
Gökten bir beşik indi,
İçinden bir bebek indi.
Allah dedim, büyüttüm,
Ninni dedim, uyuttum,
Hak yoluna gönderdim.
Hak yolunda bir kilim,
Hurmalar dilim dilim
Onu yiyen dervişler,
Hak yoluna ermişler
************************************************************
2- Evvel zaman iken, develer tellal iken,
Saksağan berber iken…
Ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken.
İp koptu, beşik devrildi.
Anam kaptı maşayı, babam kaptı meşeyi,
Döndürdüler dört köşeyi.
Zor attım kendimi dışarı…
Kaç kaç kaçmaz mısın?
Vardım bir pazara.
Bir at aldım dorudur diye.
Bineyim dedim, at bir tekme salladı geri dur diye…
Padişahın topları ateşe başladı.
Topladım gülleri, cebime koydum darıdır diye.
Tozu dumana kattım, Edirne’ye yettim.
Selimiye minarelerini belime soktum borudur diye.
Yakaladılar beni tımarhaneye attılar delidir diye.
Babamdan haber geldi, onun eski huyudur diye.
Bereket inandılar, tutup beni saldılar.
Neyse uzatmayalım, masala başlayalım..
************************************************************
3- Bir varmış bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur
saman içinde develer tellal iken, pireler berber iken ben ba-
bamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken birden ip koptu beşik
devrildi. Babamın kafası yarıldı. Eyvah! Kaç kaçabilirsen dön
köseyi. Neyse sözü fazla uzatmayalım, masaldır bunun adı,
kaçırmayalım tadı…(8)
************************************************************
4- Evvel zaman içinde,
Kalbur saman içinde,
Develer tellal iken,
Pireler berber iken…
Ben bağda üzüm bekler,
Derede odun yükler iken,
************************************************************
5- Bir varmış bir yokmuş…
Masalın yalanı mı olurmuş?
O yalan bu yalan,
Fili yuttu bir yılan…
Bu da mı yalan?
Derken; sabahleyin erken, keçiler koyunları tıraş ederken,
Tahtakurusu saz çalar, fare cirit atar iken,
Çıkmış bir kocakarı ortaya…
En sonunda açmış ağzını, yummuş gözünü.
Bir laf etmiş, bir laf etmiş…
Bakalım ne laflar etmiş
************************************************************
6- Masal masal mat atar,
İki tilki ot satar.
Bindim deveboynuna,
Gittim Halep yoluna.
Halep yolu gül pazar;
İçinde tilki gezer.
Tilki beni korkuttu,
Kulağını burkuttu.
Çık çıkalım çardağa,
Ok atalım ördeğe,
Ördek başını kaldırmış,
Velvelesini saldırmış.
Velvelesi dizinde
Gönlü vezir kızında.
Vezir kızı bal kaynatır;
İçinde kaş oynatır.
Metel metel mengi çatal
İki sıçan kıç atar
Bindim uzun boyuna
Çıktım Halep yoluna
Halep yolu sarp Pazar
İçinde maymun gezer
Maymun beni korkuttu
Kulağımı sarkıttı
************************************************************
7- Bir varmış, bir yokmuş
Allah’ın kulu çokmuş
Çok söylemesi günahmış
************************************************************
8- Evvel zaman içinde
Kalbur saman içinde
Develer top oynarken, eski hamam içinde
Yüzünde elli duvak
Adamdan azma, dişleri kazma
Tozu dumana kattı, bir fiske attım
Başladı feryada, koştular imdada
Kendini şaşırdım, Kaf dağından aşırdım.
************************************************************
9- Masal masal maliki
Oğlu uşağı on iki
İki fare çatladı
Damdan dama atladı
Biri boz biri kara
Bindim bozun boynuna
Çıktım Halep yoluna
Halep yolu ne gezer?
İçinde çarşı pazar…
Varalım görelim çarşıda
Kim alır? Kim satar?
Babamın dokuz arısı vardı;
Sayar alırdı içeri,
Sayar salardı dışarı,
Bir gün baktım topal arı yok…
Eve geldim, ahırdan çil horozu çektim,
Boynuna kıldan başlığı vurdum, üstüne bindim
Derelerden sel geldi,
Tepelerden yel geldi,
Hamza pehlivan geldi,
Gittim… Baktım bizim topal arıyı manda ile çifte koşmuşlar,
Arının boynu yara olmuş.
Dedim bunu neden böyle yaptınız?
Dediler incirin yaprağını sür boynuna, iyi gelir
Gittim incir yaprağı aramaya…
Kanaraktan, göçerekten,
Lale sümbül biçerekten,
Kahve tütün içerekten,
Sulu yerde peynir ekmek,
Susuz yerde kavun karpuz yiyerekten
Az gittim uz gittim, dere tepe düz gittim,
Altı ay bir güz gittim…
Bir de arkama dönüp baktım ki,
Bir arpa boyu yol gitmişim
************************************************************
10- Evvel zamanda yoksullar handa
Beyler, konağında yaşarmış.
Buna öfkelendim, bir hayli söylendim
Aldım başımı çıktım dışarı görmeyin gidişimi
Bakmadan sağa sola
Düştüm bir yola.
Dere tepe düz gittim
Çayır çimen geçerek
Arpa buğday biçerek
Soğuk sular içerek
Altı ay bir güz gittim
Yürüdüm yürüdüm vardım bir bağa
Daldım bir konağa
Vay sen misin dalan!
Kimi kolundan tuttu kimi bacağımdan
Attılar beni bir dağa
Zoruma gitti başladım ağlamaya
Karşıma çıktı bir derviş
Derviş amca dedim bu ne iş?
Kuru idim ıslandım, sel beni neyler?
Bulut oldum uslandım, yel beni neyler?
Vay gidi dünya, kimi güler, kimi söyler
Kulak verin bu masala, Keloğlan ne iş tutar, neyler?
************************************************************
11- Handadır handa, bir kara manda,
Uç yüz yaşındaydım evvel zamanda.
Mavi çadır gerilmiş, duydum pazar kurulmuş
Vurdum karıncaya palanı,
Kırk yerinden bağladım kalanı
Sardım sırtına seksen sekiz çuval soğanı,
Vardım pazara.
Vay ne pazar, ne pazar, güzeller ortada gezer.
Kırlangıçlar terzi, köpekler kalaycı, tilkiler tüccar.
Buldum bir köşe, başladım işe.
Soğan, sarımsak satarken,
Terazimin kolu kırıldı, bir güzele bakarken.
Kurbağa kanatlandı, gitti gelin getirmeye.
Gelin çıktı çardağa, çat yerleşti bardağa.
Masaldır bunun adı, dinlemekle çıkar tadı
************************************************************
12- Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde
Cinler cirit oynarken eski hamam içinde
Bir serçe kanadını kırk katıra yüklettim.
Ne az gittim, ne uz gittim.
Kafdağı’na ilettim,
Bir nefeste erittim
Dağların karını,
Dikilmedik ağacını
Orda yedim narini
Eğrilmedik iplikle
Ne çulhalar dokudum
Elif dedim be dedim
Dağı taşı okudum
Bir sinek bir kartalı
Sallayıp vurdu yere
Yalan değil gerçektir
Yer yarıldı birden bire.
************************************************************
13- Bir varmış, bir yokmuş.
Var varanın, söz sürenin,
Destursuz bağa girenin,
Habersiz bal yiyenin.
************************************************************
14- Bir varmış bir yokmuş
Evvel zaman içinde,
Kalbur saman içinde,
Develer tellal iken,
Pireler berber iken…
Ben bağda üzüm bekler,
Derede odun yükler iken,
Bir varmış bir yokmuş…
************************************************************
15- Bir varmış, bir yokmuş.
Zaman zaman içinde, kalbur saman içinde.
Deve tellal iken, horoz imam iken,
Manda berber iken, annem kaşıkta, babam beşikte iken…
Ben babamın beşiğini tingir mingir sallar iken,
Babam düştü beşikten, alnını yardı eşikten…
Annem kaptı maşayı, babam kaptı küreği,
Gösterdiler bana kapı arkasındaki köşeyi…
O öfke ile Tophane minaresini cebime sokmayayım mı
borudur diye…
O öfke ile Tophane güllesini cebime doldurmayayım mı
darıdır diye…
Orada buldum iki çifte bir kayık. Çek kayıkçı Eyüp’e…
Eyüp’ün kızları haşarı…
Bir tokat vurdular enseme, gözlerim fırladı dışarı…
Orada gördüm bir kız…
Adı Emine, gittim yanına…
Bir tarafı tozluk dumanlık,
Bir tarafı çayırlık çimenlik,
Bir tarafı sazlık samanlık…
Bir tarafta boyacılar boya boyuyor renk ile…
Bir tarafta demirciler demir dövüyor denk ile…
Bir tarafta Mehmet Ali Paşa cenk ediyor sevk ile…
Anan yahşi, baban yahşi, kurtuldum ellerinden…
Vardım masal iline. (9)
************************************************************
16- Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde,
Cinler top oynarken eski hamam içinde…
Ben deyim şu ağaçtan,
Siz deyin şu yamaçtan,
Uçtu uçtu bir kuş uçtu; kuş uçmadı,
Gümüş uçtu. Gümüş uçmadı,
Uçar mi, uçmaz mı demeye kalmadı;
Anam düştü eşikten, babam düştü beşikten…
Biri kaptı maşayı, biri aldı meşeyi;
Dolandım durdum dört köşeyi…
Vay ne köşe bu köşe!
Dil dolanmadan ağız varmaz bu işe;
Bu köşe yaz köşesi, şu köşe kış köşesi,
Şu köşe güz köşesi, diye iki tekerleyip
Üç yuvarlarken aşağıdan sökün etmez mi Maraş paşası!
Hemen bir sarıya bir fare deliği bulup,
Attım kendimi dışarı;
Gelgelelim şu mahallenin yumurcakları haşarı mı haşarı;
Bir fiske vurdular enseme, gözlerim fırladı dışarı!
Az gittim uz gittim…
Dere tepe düz gittim.
Çayır çimen geçerek,
Lale sümbül biçerek;
Soğuk sular içerek,
Altı ayla bir güz gittim.
Bir de dönüp ardıma baktım ki,
Ne göreyim, gide gide bir arpa boyu yol gitmişim
Vay başıma, hay başıma;
Bu yol bitecek gibi tükenecek gibi değil,
Ya bir devlet kuşu konsa başıma,
Ya da alsa beni kanadına kaşına,
Demeye kalmadı bir de gördüm ki, ne göreyim?
Adıyla sanıyla, yeşiliyle alıyla,
Zümrüdüanka dedikleri değil mi?
Kafdağı’nın üstünden süzüm süzüm süzülüp geliyor.
Bakın hele! Yüzü insan, gözü ahu.
Ne maval, ne martaval.
İşitilmedik bir masal!
************************************************************
17- Zaman zaman içinde, kalbur saman içinde…
Bu sözün önü var, arkası yok;
Gömleğimin yeni var yakası yok…
Sabır da bir huydur, suyu var tası yok.
De gel sabreyle sabreyle…
İyi ama susuzla sabırsız ne yapar?
Ya bir kuyu kazar, ya dolaşır çarşı pazar;
Ben de aç karın, yüksek nalın çıktım pazara,
Mevla’m uğratmasın iftiraya nazara…
Bir kaz aldım karıdan,
Boynu uzun borudan!
Kendisi akça pakça, eti kemiğinden pekçe,
Ne kazan kaldı ne kepçe!
Kırk gündür kaynatırım kaynamaz.
Hay dedim, huy dedim; bu nedir pişmez?
Bir iken iki olduk, üç iken dört olduk;
Anan soylu, baban boylu derken kırk olduk;
Kırkımız kırk ateş yaktık!
Kırk gündür kaynatırım kaynamaz.
Baktım ki olacak gibi, sofraya konacak gibi değil,
Eğil dağlar eğil dedik;
Onumuz hu çekti, onumuz su çekti;
Yazı kaynağı : aliskanlik.com
7. Sınıf Türkçe MEB Yayınları Ders Kitabı Cevapları Sayfa 118
7. Sınıf Türkçe ders kitabı cevapları her sınıf ve düzeyden öğrencilerin ödevlerine yardımcı olması için paylaşıyoruz. 2019 2020 Eğitim öğretim yılı için okullarda okutulan 7. Sınıf Türkçe ders kitabı etkinlik cevapları için bu sayfayı baştan sona inceleyebilirsiniz. Daha iyi anlamanız için her bir etkinliği ayrı ayrı çözümledik. Eklenmesini ve düzeltilmesini istediğin yerler olursa yorum kısmından yazmayı unutmayın.
Sayfanın Cevapları:
7. Sınıf Meb Yayınları Türkçe Ders Kitabı Kızgın Bir Lira Cevapları (1.Kitap)
7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları 4. Erdemler Sayfa 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125 Kızgın Bir Lira Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları
KIZGIN BİR LİRA
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
• İyi bir insanın özellikleri neler olabilir? Anlatınız.
• Dürüstlük sizin için ne anlama geliyor? Anlatınız.
Kızgın Bir Lira Metni Cevapları Sayfa 121
⇓⇓⇓
1. ETKİNLİK
Aşağıda, metinde geçen bazı cümleler verilmiştir. Bu cümlelerdeki renkli harflerle yazılmış kelimelerin anlamlarını tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Türkçe sözlükten kontrol ederek kelimeleri birer cümlede kullanınız.
Çam ağaçlarının ördüğü korular, üzüm bağları ve sebze bahçeleri İzmir’e doğru uzanır.
Sözlük Anlamı: Bakımlı küçük orman
Cümlem: Tepenin ardındaki koruda küçük bir kulübede yaşıyor.
İnce pardösümü almamıştım.
Sözlük Anlamı: Serin havalarda öbür giysilerin üzerine giyilen, paltodan ince üstlük
Cümlem: Hava nasıl olursa olsun kırmızı renkli pardösüsünü sırtından çıkarmaz.
Şeker ağdalarını tezgâhının üstünde uzatıyor, sonra makasla kesiyordu.
Sözlük Anlamı: Üzerinde genellikle el veya küçük makinelerle iş görülen yapım aracı
Cümlem: Gün boyu tezgahında küçük biblolar yapıp mağazalara satarak geçimini sağlıyor.
Bu anda, içimde korkuyla karışık bir üzünç beliriverdi.
Sözlük Anlamı: Üzüntü
Cümlem: Yüzündeki ifadeden ne kadar üzünç duyduğu belli oluyordu.
Babam, sedire atarken kendini:
— Hasan, ne var avucunda, diye bağırdı.
Sözlük Anlamı: Arkalıksız, üstü minderli ve yastıklı olabilen, oturmaya veya yatmaya yarayan ev eşyası, divan
Cümlem: Misafirler, eski sedirin üzerinde rahat edemeyince yere oturdular.
Evlerin saçaklarının altına gizlendim.
Sözlük Anlamı: Bir yapının herhangi bir bölümünü güneş ve yağmurdan korumak için, o bölümden dışarı taşan ve altı boşta olarak yapılan bölüm
Cümlem: Belediye gelip saçaklardan sarkan buzları kırdı.
Biraz daha yürümüştüm ki tümseğin ardından beş altı çocuk çıktı.
Sözlük Anlamı: Küçük tepe, tüm
Cümlem: Geniş alanda saklanacak yer bulamayınca bir tümsek bulup arkasına saklanmayı denedi.
Kızgın Bir Lira Metni Cevapları Sayfa 122
⇓⇓⇓
2. ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle cevaplayınız.
1. Hikâyenin kahramanı kimdir? Nasıl bir yerde yaşamaktadır?
Hikayenin kahramanı Hasan Güleryüz’dür. Serin, tatlı, yumuşak bir havası ve doğal güzellikleri olan bir yerde yaşamaktadır.
2. Hasan, hafta sonlarını nasıl değerlendiriyor? Anlatınız.
Derslerini hazırlayarak, ödevlerini yaparak, okul bahçesinde top oynayarak, Buca’da arkadaşlarıyla gezerek değerlendiriyor.
3. Hasan, hangi olayla geçmişini hatırlamıştır?
Tren rayında ısınmış parayı eline aldığında geçmişini hatırlamıştır.
4. Hasan’ın altı yaşındayken bir liraya ulaşma şeklini doğru bulup bulmadığınızı nedenleri ile anlatınız.
Doğru değildir. Kim olursa olsun insanların mallarını, parasını izinsiz almak doğru bir davranış değildir.
5. Hasan’a geçmişini hatırlatan olaya benzer bir olayı yaşasaydınız nasıl davranırdınız?
Bu soruyu siz cevaplayabilirsiniz.
6. Sizce Hasan, şekerci dükkanında farklı olarak ne/neler yaşayabilirdi?
Şekerciden şeker alabilirdi. Eve geldiğinde babasının da şeker aldığını görünce yaptığından daha da utanabilirdi.
7. Hasan’ın geçmişte yaşadığı olaydan aldığı ders onun hayatını nasıl etkilemiş olabilir?
Hasan hayatını dürüst ve güvenilir bir insan olarak geçirmiş olabilir.
3. ETKİNLİK
a) Okuduğunuz metinden alınan farklı yazı karakterleri ile yazılmış bölümleri okuyunuz.
b) Okuduğunuz bölümlerde önemli noktaların nasıl vurgulandığını, bunların metne katkılarının neler olduğunu yazınız.
Metindeki önemli noktalar, renklendirilerek ve italik yazılarak vurgulanmıştır. Bunlar metinde anlatılanlara dikkat çekmiştir.
Kızgın Bir Lira Metni Cevapları Sayfa 123
⇓⇓⇓
4. ETKİNLİK
“Kızgın Bir Lira” metnindeki sorunu, sorunun nedenlerini ve çözüm önerilerinizi belirleyerek yazınız.
Sorun
Çocuğun babasından habersiz babasının cebinden para alması.
Sorunun Nedenleri
Çocuğu şeker almak istemesi fakat parasının olmaması.
Çocuğun babası da olsa sahibinden izinsiz para alma durumunun kötü bir davranış olduğunu yeterince anlamaması.
Çözüm Önerilerim
Çocuğa, sahibinden izinsiz para almanın kötü sonuçlarını anlatmak.
5. ETKİNLİK
“Kızgın Bir Lira” metnini kronolojik sıra ve mantık akışı içinde özetleyiniz.
Giriş:
Hasan Güleryüz, Buca’da parasız yatılı okuyan bir gençtir. Bir hafta sonu gezinti için tren yoluna gitmiştir. Burada rayların üzerinde bir lira görür.
Gelişme:
Gördüğü bir lira onu çocukluğunda yaşadığı bir olayı hatırlatmıştır. Hasan küçük bir çocukken babasından habersiz cebinden para alarak şeker almak için şekerci dükkanına gitmiştir. Şekercinin onunla ilgilenmesi beklerken elindeki para şeker tenceresine düşmüştür. Şekerci parayı çıkarıp tekrar Hasan’a vermiştir. Paranın sıcaklığıyla yanlış bir şey yaptığını düşünüp eve geri dönmüştür. Eve geldiğinde babasının ona şeker aldığını görmüştür. Babası elindeki parayı görünce annesi çocuğu suçlu duruma düşürmemek için bir bahane bulmuştur.
Sonuç:
Hasan bu olaydan sonra haber vermeden kimseden para almamıştır. Tren rayında bulduğu parayı da oradaki çocuklara geri vermiştir.
Kızgın Bir Lira Metni Cevapları Sayfa 124
⇓⇓⇓
6. ETKİNLİK
Küçükken sizi etkileyen, davranışlarınıza yön veren, unutamadığınız güzel bir anınızı arkadaşlarınıza anlatınız.
Yaşadığınız olaya göre bu etkinliği siz yapabilirsiniz.
7. ETKİNLİK
Okuduğunuz metinden basit ve türemiş fiillerin kullanıldığı cümleleri bularak örneklerdeki gibi aşağıya yazınız.
İnce pardösümü almamıştım. (basit)
Terlemiyordum. (türemiş)
Bir kez daha baktım liraya… (basit)
…sonra çevremi gözden geçirdim. (türemiş)
Tam karşısında durdum bir liranın. (basit)
Güneş, parayı kaynatmıştı sanki. (türemiş)
8. ETKİNLİK
a) Erdemlerle ilgili aşağıdaki kavram haritasını doldurunuz.
ERDEMLER
– Yardımseverlik
– Misafirperverlik
– Dürüstlük
– Güvenilirlik
– Alçakgönüllülük
– Merhamet
Kızgın Bir Lira Metni Cevapları Sayfa 125
⇓⇓⇓
b) Oluşturduğunuz kavram haritasından yararlanarak düşüncelerinizi anlatan bilgilendirici bir metin yazınız. Yazınızda anlatım biçimlerinden yararlanınız.
Bu etkinliği siz yapabilirsiniz.
Gelecek Derse Hazırlık
Masallarda kullanılan tekerlemeleri araştırarak bulduğunuz örnekleri defterinize not alınız.
Aşağıdaki butona tıklayarak masallarda kullanılan tekerlemeler hakkında hazırlanmış araştırma yazısına ulaşabilirsiniz.
Masal Tekerlemeleri İçin Tıklayın
7. Sınıf Meb Yayınları Türkçe Ders Kitabı Deli Dumrul Cevapları (2.Kitap)
7. Sınıf Türkçe Ders Kitabı Meb Yayınları 4. Tema Milli Kültürümüz Sayfa 115, 116, 117, 118 Deli Dumrul Metni Etkinlik Soruları ve Cevapları
DELİ DUMRUL
DERSE HAZIRLIK
7. Sınıf Meb Yayınları Türkçe Ders Kitabı Sayfa 115 Cevabı
1. “Dede Korkut” hikâyelerinden bildiğiniz bir hikâyeyi özetleyerek arkadaşlarınıza anlatınız.
2. “Dede Korkut” hikâyelerinden yola çıkarak eski Türklerin yaşayışları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
1. ETKİNLİK
Metni dinlerken aşağıdaki olay örgüsü haritasında istenen bilgileri not alınız.
Cevap:
2. ETKİNLİK
Dinlediğiniz metinle ilgili görüşlerinizi sebepleriyle birlikte yazınız.
3. ETKİNLİK
7. Sınıf Meb Yayınları Türkçe Ders Kitabı Sayfa 116 Cevabı
Aşağıdaki yönergeleri uygulayınız.
a) Aşağıda verilen deyimlerin anlamlarını tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Deyimler Sözlüğü’nden kontrol ederek ilgili boşluğa yazınız.
Can bulmak
Gözü tutmak
Yüz bulmak
Canını almak
Nam salmak
Meydan okumak
b) Bu deyimlerden istediğiniz üç tanesini birer cümle içinde kullanınız.
c) Kullandığınız deyimler cümlenin anlamına nasıl bir katkı sağlamaktadır? Kısaca açıklayınız.
4. ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları dinlediğiniz metinden hareketle yanıtlayınız.
1. Deli Dumrul canını kurtarmak için kimlerle konuşmuştur?
2. Deli Dumrul’u kendi ifadelerinizle tanımlayınız.
3. Metinden hareketle günlük hayatta değiştirebileceğiniz durumlar nelerdir?
4. Metinde Deli Dumrul eşinden de olumlu bir cevap alamasaydı başka kimin yanına gidebilirdi?
5. Dinlediğiniz metnin ifade ve söyleyiş özellikleri nelerdir? Daha önce bu metne ifade ve söyleyiş özellikleri bakımından benzer bir metin okudunuz mu?
6. Zorbalıkla baş edebilmek için çözüm önerileriniz neler olabilir?
5. ETKİNLİK
7. Sınıf Meb Yayınları Türkçe Ders Kitabı Sayfa 117 Cevabı
Dinlediğiniz metne farklı bir başlık yazınız. Başlığı verme nedeninizi açıklayınız.
Ben olsaydım metne………..AZRAİL’LE ŞAKA OLMAZ……………başlığını verirdim. Çünkü metinde…….Azrail ile yapılan mantık dışı kavga ve Azrail’e ölüme kafa tutma düşüncesi vardır……..………. anlatılmaktadır.
6. ETKİNLİK
Dinlediğiniz metinden alınan aşağıdaki bölümü okuyarak soruları yanıtlayınız.
a) Bu bölümde ortaya konulan sorun nedir? Açıklayınız.
b) Öğretmeninizin rehberliğinde gruplara ayrılınız. Yukarıdaki bölümde ortaya konulan soruna uygun taktığınız şapkanın temsil ettiği düşünceye göre çözümler üretiniz. Ardından grup sözcüsü seçerek düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
İyimser
Duygusal
Tarafsız
Yenilikçi
Kontrollü
Kötümser
7. ETKİNLİK
7. Sınıf Meb Yayınları Türkçe Ders Kitabı Sayfa 118 Cevabı
Aşağıdaki yönergeleri uygulayınız.
a) Dinlediğiniz “Deli Dumrul” metnini özetleyiniz.
b) Yukarıda yazdıklarınızı, yazım ve noktalama kuralları yönünden gözden geçirerek tespit ettiğiniz yanlışları düzeltiniz.
8. ETKİNLİK
Aşağıdaki yönergeleri uygulayınız.
a) Aşağıdaki cümlelerde altı çizili eklere dikkat ederek cümleleri okuyunuz.
Deli Dumrul bir kuru çayın üzerine köprü yapıyormuş.
Deli Dumrul’un köprüsünün yanına bir bölük oba konmuştu.
Konuk kahveden önce su içerse bu aç olduğunu gösteriyormuş.
illî kültürümüz temasında yeni konular işlenecektir.
Masal dinlemeyi çocukken daha çok severmiş.
b) Yukarıdaki cümlelerde altı çizili ekler cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında nasıl bir değişiklik olmaktadır? Yazınız.
GELECEK DERSE HAZIRLIK
1. Bilim insanı Marie CURIE (Mari KURİ)’nin hayatı ile ilgili araştırma yapınız.
2. “16. yüzyıl Türk denizciliği” ile ilgili araştırma yapınız. Araştırmanızın kaynaklarını not alınız.
Yazı kaynağı : kitap.basarisiralamasi.net
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.