sürekli tansiyon düşüklüğü neden olur
sürekli tansiyon düşüklüğü neden olur Ne90'dan bulabilirsiniz
Düşük tansiyon nedir? Düşük tansiyona ne iyi gelir?
Bazı kişiler düşük tansiyon nedeniyle sıkıntılı anlar yaşayabiliyor. Ancak düşük tansiyondan korkulmasa da tedbiri elden bırakmamak gerekiyor. Çünkü düşük tansiyon tek başına bir hastalık olmasa bile başka bir hastalığın sonucu olarak da ortaya çıkabiliyor. Memorial Sağlık Grubu Kardiyoloji Bölümü Uzmanları düşük tansiyon hakkında bilgi verdi.
Düşük tansiyon nedir?
Tansiyon atardamarların içindeki basınçtır. Bu basınç fazla olursa tansiyon yükselmesi, az olursa düşmesi meydana gelir. Başta beyin olmak üzere tüm vücudun hayati fonksiyonlarını devam ettirebilmesi için büyük tansiyonun 90 mmHg ile 120 mmHg; küçük tansiyonun 60- 90 mmHg arasında olması gerekir. Baş dönmesi, bayılma, baygınlık hissi, halsizlik, göz kararması gibi belirtilerle birlikte tansiyon değeri 90/60 mmHg’nin altında olursa buna düşük tansiyon denmektedir.
Düşük tansiyonun belirtileri nelerdir?
Tansiyonda sınır 120-80 mmHg olarak bilinir. Tansiyonun 140 mmHg üzerine çıkması yüksek tansiyon olarak kabul edilir. Düşük tansiyonda da sınır 90/60 mmHg’dir. Düşük tansiyon belirtileri şu şekilde sıralanabilir.
Düşük tansiyon nedenleri nedir?
Vücudun aşırı düzeyde susuz kalması, sağlıksız- dengesiz beslenme, alınan bazı tansiyon, kalp, idrar söktürücü ilaçları, uzun süre hareketsiz kalmak, uzun süre sıcakta kalmak, kalp yetmezliği, damar genişlemeleri de düşük tansiyon neden olur sorusunun yanıtlarından sayılabilir. Ayrıca hamilelikte düşük tansiyon görülebilir.
Düşük tansiyonun tanısı nasıl konulur?
Düşük tansiyonun teşhisi için kişilerin belirli periyotlarla tansiyon ölçümü yapılması gerekir. 90/60 mmHg’nin altında olması, yanında fiziki gücün azalması, bitkinlik gibi belirtilerin gerçekleşmesi düşük tansiyonun göstergesidir. Ancak düşük tansiyonun teşhisinde bazı karışıklıklar yaşanabilir. Kişinin ani bayılması epilepsi tablosunda da görülebilir. Epilepsi ile bu tabloyu ayırmak için Tilt Table ismindeki tetkik yapılır. Tilt Table yani Eğik Masa testinde hasta baş kısmı kaldırılabilen bir masaya yatırılır. Emniyet kayışlarıyla hastanın güvenliği sağlandıktan sonra tansiyon ve nabzı ölçülür. Sonrasında masanın baş kısmı 60-70 dereceye kadar kaldırılır, bu aşamada da yine hastanın tansiyon ve nabzı ölçülür. Hasta yatırıldıktan sonra, ayağa kaldırılır, sonrasında yine yatırılır ve ölçümleri yapılır. Bu test öncesinde hastaya dama genişletici bir ilaç verilir. Bayılması olan kişilerde, bayılma hastane ortamında test sırasında yaratılır. Bu test sonucunda hastanın düşük tansiyonlu mu yoksa farklı bir hastalığı mı var ayırt edilir.
Düşük tansiyonun tedavisi nasıldır?
Düşük tansiyon herhangi bir hastalığa bağlı değilse tansiyon yükseltici bir ilaç tedavisi uygulanmaz. Hastanın kanı eksikse takviye edilir, sıvı ya da tuz eksikliği varsa yine takviye edilir. Düşük tansiyona sebep olan başka bir hastalık varsa onun tedavisi yapılır.
Düşük tansiyona ne iyi gelir?
Ani tansiyon düşmesinde tansiyonu birden düşen kişilerin yapması gereken şey beyne oksijen gitmesini sağlamaya çalışmaktır. Kişi hemen sırtüstü uzanmalı ve ayaklarını kalp seviyesinden yükseğe kaldırarak dinlenmeye geçmelidir. Bu sırada tansiyon ölçümü yapılmalıdır. Tansiyon ölçümünde nabız düşük değilse dinlenme sırasında tuzlu ayran, su mutlaka içilmelidir. Bu süreçte solunumun rahatlatılması önemlidir. Kravat gibi vücudu sıkan giysiler gevşetilmelidir.
Düşük tansiyon hakkında en çok merak edilenler
Düşük tansiyon tehlikeli mi?
Düşük tansiyon yüksek tansiyona göre daha avantajlı bir durumdur. Ancak bu konuda tedbirli olmakta fayda vardır çünkü bazı tehlikeli hastalıklar da tansiyon düşüklüğüne neden olabilmektedir. Bazı durumlarda düşük tansiyon kalple ilgili sorunlarda da görülebilmektedir.
Düşük tansiyonla hangi doktor ilgilenir?
Düşük tansiyon yaşayanların kardiyoloji uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.
Düşük tansiyon neyin belirtisi olabilir?
Düşük tansiyon mutlaka bir gerekçesi olan, tek başına bir hastalık olarak değerlendirilmeyen ancak bir başka hastalığın belirtisi sayılabilecek bir durumdur. Örneğin kalp yetersizliği, kalpten atılan kanın yetersiz kaldığı durumlarda, kalp kapağındaki darlıkta ciddi tansiyon düşüklüğü oluşturabilir. Damarlarda oluşan genişlemelerde de tansiyon düşüklükleri görülebilir. Bu nedenle düşük tansiyon yaşayan kişilerin mutlaka kardiyoloji uzmanına görünmeleri gerekir.
Düşük tansiyon kaçtır?
Düşük tansiyonda da sınır 90/60 mmHg’dir. Tansiyon değeri tansiyon aletiyle ölçüldüğünde 90/60 mmHg’nin altında çıkarsa düşük tansiyon var demektir.
Düşük tansiyon kalbe zararlı mı?
Ancak bazı kişiler yapısal olarak 90/60 mmHg tansiyonla yaşamına normal devam ederken; normal tansiyon değeri 120/80 mmHg olanlarda bu rakamların düşmesi yukarıda sayılan belirtilere sebep olabilir. Sürekli olarak tansiyon değeri 90/60 mmHg olan kişilerin kalbi daha düşük basınca karşı rahat çalışır, kalbi yorulmaz.
Su içmezsem tansiyon düşer mi?
Tansiyonu normal değerlerde olup bir anda düşenlerde akıllara ilk olarak sıvı ya da tuz eksikliği gelmelidir. Kişide genel bir hastalık yoksa, vücuttaki sıvı- tuz eksilmesi düşük tansiyona neden olabilir.
Ani tansiyon düşüklüğü neden olur?
Ani kan kayıpları, damar sistemindeki ani genişlemeler nedeniyle ani tansiyon düşüklüğü meydana gelebilir.
Düşük tansiyon ne zaman tehlikeli?
Geçici tansiyon düşüklüğünde damar sisteminde büzülmeler meydana gelir, bu sırada vücutta adrenalin benzeri hormonlar yükselir buna bağlı olarak da nabız hızlanır. Tansiyon düşüklüğünü karşılamak için vücudun verdiği reaksiyon nabzı hızlandırmaktır yani çarpıntıdır. O nedenle tansiyon düşmesi sırasında çarpıntı hissedilebilir. Ancak tansiyonla birlikte nabız da düşükse bu kalp krizi gibi ciddi bir probleme işaret edebilir.
Düşük tansiyon avantajlı mı?
Hasta olmayan sağlıklı kişiler için düşük tansiyon avantajlı bir durumdur ancak düşük tansiyon sürekli varsa altında bir gerekçe de aranmalıdır. Bazen hiç hastalık olmadan kişiler düşük tansiyonla normal şekilde yaşarken; bazı kişilerde böbrek üstü bezinin hormonal bozukluklarında düşük tansiyon durumuna yakalanabilir.
Düşük tansiyonun zararları nelerdir?
Tansiyonun belirli bir seviyede olması önemlidir. Vücuttaki en hayati organ olan beynin yeterince oksijenlenmesi için tansiyonun belirli bir seviyede olması gerekmektedir. Geçici tansiyon düşüklüklerinde beyin felci, böbrek yetersizliği, karaciğer nekrozları oluşabilir. Tansiyon düşüklüğü de bu nedenle önemsenmelidir.
Kansızlık tansiyonu düşürür mü?
Bazen de kansızlık durumlarında tansiyon düşüklüğü olabilir. Anemi tansiyonu düşürebilen bir sorundur. Yapılan tetkiklerden sonra sorun neyse tedavi edilmeli, tansiyonun normal seviyelerde seyretmesi sağlanmalıdır. Yani bu sayılanlar düşük tansiyon zararları arasında sayılabilmektedir.
Kahve tansiyonu düşürür mü?
Fazla kafein normalde nabzı hızlandırır, çarpıntıya neden olur. Ancak fazla kafein alan kişilerde kafeinin etkisi geçtiği sırada tansiyon düşüklüğü görülebilmektedir. Ayrıca fazla kafein tüketen kişilerde de kafeinin etkisi geçtikten sonra bitkinlik hissi görülebilmektedir. Bu nedenle düşük tansiyonu önlemek için fazla kafein alınmamalı; vücudun su ve tuz dengesine dikkat edilmelidir.
Düşük tansiyonlular neden bayılır?
Tansiyon düştüğü zaman hayati organlara yeterli miktarda oksijen taşınması mümkün olmamaktadır. Bu durumda baş dönmesi, göz kararması, bayılma gibi durumlar gerçekleşebilir.
Düşük tansiyonun çeşitleri nelerdir?
Uzun süre oturduktan sonra ayağa kalkarken kişiler geçici olarak bir sersemlik, mide bulantısı, baygınlık hissi yaşayabilir. Buna ortostatik hipotansiyon denilmektedir. Bir de uzun süre ayakta kalmak, üzüntü gibi durumlarda ortaya çıkan bir düşük tansiyon çeşidi vardır. Buna da nörojenik hipotansiyon denilebilir.
Düşük tansiyona ne iyi gelir?
Bol sıvı alımı düşük tansiyon için önemlidir. Günde en az 2 litre su içilmesi gerekmektedir. Doktora danışarak tuzlu ayran ya da sodyum almak iyi gelebilir. Ayrıca B12 ve folik asit eksikliğinde de görülebilen düşük tansiyonda doktora sormadan bu tür vitamin takviyeleri alınmamalıdır.
Memorial Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmıştır.
Yazı kaynağı : www.memorial.com.tr
Düşük Tansiyon
Nedenleri
Düşük Tansiyonun Nedenleri Nelerdir?
Düşük tansiyonun nedeni dehidrasyondan ciddi tıbbi veya cerrahi bozukluklara kadar değişebilir. Tedavi edilebilmesi için düşük tansiyona neyin neden olduğunu bulmak önemlidir.
Tansiyon gün boyunca vücut pozisyonuna, solunum ritmine, stres seviyesine, fiziksel duruma, kullanılan ilaçlara, yenilenlere, içilenlere ve günün saatine bağlı olarak değişir. Tansiyon genellikle geceleri en düşük seviyededir ve uyanma sırasında keskin bir şekilde yükselir.
Hamilelikte düşük tansiyon görülmesi normaldir. Dolaşım sistemi hamilelik sırasında hızla genişlediği için, tansiyon düşmesi muhtemeldir. Geçici olarak düşük değerler gösteren tansiyon seviyesi genellikle doğum yaptıktan sonra hamilelik öncesi seviyelere geri döner.
Düşük tansiyona neden olabilecek bazı kalp rahatsızlıkları arasında son derece düşük kalp atış hızı (bradikardi), kalp kapağı problemleri, kalp krizi ve kalp yetmezliği sayılabilir.
Endokrin problemleri de tansiyon düşüklüğüne neden olabilir. Tiroid sorunları, paratiroid hastalığı, Addison hastalığı adlı böbreküstü bezi yetmezliği, düşük kan şekeri (hipoglisemi) ve bazı durumlarda diyabet düşük tansiyona neden olabilir.
Vücudunuz aldığından daha fazla su kaybettiğinde, susuzluğa bağlı halsizlik, baş dönmesi ve yorgunluk görülebilir. Ateş, kusma, şiddetli ishal, diüretiklerin aşırı kullanımı ve yorucu egzersizler dehidrasyona neden olabilir.
Büyük bir yaralanma veya iç kanama gibi çok fazla kan kaybetmek, vücudumuzdaki kan miktarını azaltır ve dolayısıyla tansiyonda ciddi bir düşüşe neden olur. Bunun yanı sıra vücuttaki herhangi bir enfeksiyon kan dolaşımı sistemine girerse, kan basıncında septik şok ya da septisemi adı verilen, şiddetli enfeksiyondan kaynaklı hayatı tehdit eden bir düşüşe yol açabilir.
Şiddetli alerjik reaksiyon, yani anafilaksi, vücudun ciddi ve potansiyel olarak hayatı tehdit eden bir tepkisidir. Alerjik reaksiyonun ortak tetikleyicileri arasında gıdalar, bazı ilaçlar, böcek zehirleri ve lateks bulunur. Anafilaksi solunum problemlerine, kurdeşene, kaşıntıya, şişmiş bir boğaza ve tansiyonda tehlikeli bir düşüşe neden olabilir.
Normal beslenmede alınması gereken B-12 ve folat vitaminlerinin eksikliği vücudun yeterli kırmızı kan hücresi (anemi) üretmesini engelleyerek düşük tansiyona neden olabilir.
Bazı ilaçlar da düşük tansiyona neden olabilir. Bunlar arasında diüretik haplar, alfa blokerler, beta blokerler, Parkinson hastalığı için ilaçlar, trisiklik antidepresanlar, özellikle kalp ilacı nitrogliserinle alındığında sildenafil veya tadalafil dahil erektil disfonksiyon için ilaçlar bulunmaktadır.
Düşük Tansiyon Türleri Nelerdir?
Tıp uzmanları, düşük tansiyonu nedenlerine ve diğer faktörlere bağlı olarak genellikle çeşitli kategorilere ayırırlar. Ayakta dururken oluşan düşük tansiyon, yani ortostatik veya postural hipotansiyon, oturma pozisyonundan veya uzandıktan sonra ayağa kalkınca aniden gerçekleşen tansiyon düşüşüdür.
Normalde bir yerde ayağa kalktığınızda yerçekimi kanın bacaklarınızda birikmesine neden olur. Vücut bu durumu kalp atış hızını artırarak ve kan damarlarını daraltarak telafi eder, böylece beyne yeterli kanın tekrar geri dönmesini sağlar.
Ancak ortostatik hipotansiyonu olan kişilerde, bu dengeleme mekanizması başarısız olur ve tansiyon düşer. Bu da baş dönmesine, baş dönmesine, bulanık görmeye ve hatta bayılmaya neden olur.
Ortostatik hipotansiyon, susuzluk, uzun süreli yatak istirahati, bacaklarını üst üste atarak uzun süre oturma ya da çömelme durumunda, gebelik, diyabet, kalp problemleri, yanıklar, çok sıcak ortamlarda bulunmak, büyük varisli damarlar ve bazı nörolojik bozukluklar gibi çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Ortostatik hipotansiyon özellikle ileri yaşta yaygın görülür ve normal şartlarda sağlıklı bireylerde de rastlanır.
Bazı ilaçlar, özellikle de yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar - diüretikler, beta blokerler, kalsiyum kanal blokerleri ve anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörlerinin yanı sıra antidepresanlar, Parkinson hastalığı ve erektil disfonksiyon tedavisinde kullanılan ilaçlar da ayrıca ortostatik hipotansiyona yol açabilirler.
Ortostatik düşük tansiyon belirtilerinin gecikerek pozisyon değişikliğinden 5-10 dakika sonra semptomları göstermesi de mümkündür. Bu durumun daha hafif bir formuna veya erken bir aşamasına işaret edebilir.
Yemek yedikten sonra ortaya çıkan düşük tansiyon türü ise postprandiyal hipotansiyon olarak adlandırılır. Yemekten sonra gerçekleşen bu ani düşüş çoğunlukla ileri yaştaki bireyleri etkiler.
Yemek yedikten sonra sindirim sistemine kan akışı artar. Normalde, vücut kalp atış hızını artırır ve normal tansiyonu korumaya yardımcı olmak için bazı kan damarlarını daraltır.
Ancak bazı bireylerde bu mekanizmalar başarısız olur ve baş dönmesi, baygınlık ya da yere düşme görülebilir. Postprandiyal düşük tansiyonun, yüksek tansiyon veya Parkinson hastalığı gibi otonom sinir sistemi bozuklukları olan insanları etkilemesi daha olasıdır.
Doktor tavsiyesi ile tansiyon ilaçlarının dozunu azaltmanın yanı sıra ve az miktarda ve düşük karbonhidratlı yemekler ile beslenmek postprandiyal düşük tansiyonun semptomlarını azaltmaya yardımcı olabilir.
Nöral aracılı hipotansiyon yani hatalı beyin sinyallerinden kaynaklanan düşük tansiyon ise uzun süre ayakta bekledikten sonra tansiyonda düşüşe neden olur. Bu bozukluk çoğunlukla genç yetişkinleri ve çocukları etkiler. Tıp uzmanları bu sorunun kalp ve beyin arasındaki yanlış iletişim nedeniyle ortaya çıktığını düşünmektedir.
Sinir sistemi hasarı nedeniyle ortaya çıkan düşük tansiyon, yani ortostatik hipotansiyonlu çoklu sistem atrofisi aynı zamanda Shy-Drager sendromu olarak da adlandırılır. Nadir görülen bu bozukluk, kan basıncı, kalp atış hızı, solunum ve sindirim gibi istemsiz işlevleri kontrol eden otonom sinir sistemi üzerinde giderek artan hasara neden olur. Yatarken çok yüksek tansiyon değerleri olmasıyla ilişkilidir.
Düşük Tansiyonun Ortaya Çıkardığı Komplikasyonlar Nelerdir?
Orta derecede gelişen nispeten daha hafif düşük tansiyon türleri bile baş dönmesine, halsizliğe, bayılma ve düşme nedeniyle yaralanma riskine neden olabilir. Ciddi derecede gerçekleşen düşük tansiyon ise, vücudu normal işlevlerini yerine getirmek için yeterli oksijenden mahrum ederek kalbe ve beyne zarar verebilir.
Yazı kaynağı : www.acibadem.com.tr
Sürekli Tansiyon Düşüklüğünün Sebebi Karbonhidrat Olabilir
Hipotansiyonun birçok belirtisi olmasına karşın bazen sinsi bir yol izliyor. Kendini çok sonraları göstermesi sebebiyle de birçok ciddi rahatsızlığa davetiye çıkarıyor. Bu hastalıkların başında, kalp ve damar hastalıkları gibi sağlık sorunları geliyor. Avrasya Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. önemsiz gördüğümüz ancak yaşam kalitemizi ve sağlığımızı olumsuz yönde etkileyen hipotansiyonu anlatıyor.
Hipotansiyon nedir?
Tansiyon, arterlerdeki kanın damarlara yaptığı basınçtır. Bir insanda olması gereken tansiyon oranı yaklaşık 120/80 mm Hg’dır. Ancak ölçümler, 90/60 mm Hg. dolaylarında ise kişinin kan basıncı(tansiyonu) düşük demektir ki bu hipotansiyonu işaret ediyor olabilir! Hipotansiyon ya da bilinen adıyla düşük tansiyon anormal derecede düşük kan basıncıdır. Her ne kadar tansiyonun normal değerlerden düşük olması kişiden kişiye değişse de birtakım belirtiler size bu konuda yol gösterici olabilir. Hipotansiyonun en belirgin belirtileri; baş dönmesi, bayılma, soğuk terli cilt, yorgunluk ve bulantı şeklindedir.
Hipotansiyon çeşitleri nelerdir?
Hangi sebepler düşük tansiyona yol açar?
Tedavi için nasıl bir yol izlenmelidir?
Düşük tansiyona en uygun tedavi, tansiyonun düşmesine eden olan faktöre göre değişir. Dediğimiz gibi birçok faktör hipotansiyonu tetiklediğinden hangi sebeple açığa çıktığı tedavideki yol haritasını belirlemektedir. Eğer kan kaybı nedeniyle tansiyon düşmüşse en iyi tedavi kan nakli ya da kaybedilen sıvıların damardan verilmesi olacaktır.
Düşük tansiyon ayrıca tuz alarak, sıvı alımını arttırarak, sağlıklı beslenerek, tansiyonun yükselten ilaç kullanarak veya basınç çorapları giyerek kanın bacaklarda toplanmasını önlemek şeklinde tedavi edilebilir.
Hipotansiyonun etkilerini azaltmak için neler yapılmalı?
Yazı kaynağı : www.avrasyahospital.com.tr
Yorumların yanıtı sitenin aşağı kısmında
Ali : bilmiyorum, keşke arkadaşlar yorumlarda yanıt versinler.